Coronavirüs (COVID-19) için gerekli aşının geliştirilmesinin 18 ayı bulabileceği söyleniyor. Merkel, Almanya’da insanların %70-80’inin virüse yakalanmasını beklediklerini söyledi. İtalya ülke çapında (60 milyon) karantina ilan etti. Çin’de karantinadaki insanların sayısı 50 milyondan fazla. Güney Kore 30.000 insanın evinde karantinada kalmasını tavsiye etti. Henüz ülkemizde sadece 1 vaka olsa da birçok etkinlik ve ders iptal edildi.

Gelecek Burada, ilk kurulduğu günden bu yana yaşanan en küçük bir gelişmenin bile kültürümüzü nasıl etkileyeceğine dair soru işaretleri yaratmak, bunlar ile ilgili fikirler sunabilmek ve hem tarihte hem de gelecekte ‘kelebek etkisi’nin tespitini yapabilme niyetiyle içerik üretiyor. Amacımız, evimizde otururken geliştirdiğiniz küçük bir projenin bile insanlığın geleceğine yapabileceği etkileri okuyucularımıza ‘benimsetmek’ ve okumaya, üretmeye, paylaşmaya teşvik edebilmek. Bu misyonla çıktığımız yolda, 3 yıllık yayın ömrümüzde, ilk defa geleceğimizi etkilemeye aday bu kadar güçlü bir olayla karşı karşıyayız. Coronavirüs, yıllardır beklediğimiz, hayatımızda yavaş yavaş yer edinen yapay zekâ, sanal gerçeklik, 3B yazıcı ve blockchain (ve kripto paralar) gibi teknolojilerin yaşamımıza entegrasyonunu bir hayli hızlandırabilir.

Yazar arkadaşlarımızla toplandık, hem biraz internet hem de sosyal medya taraması yaptık. Bu salgının sosyokültürel çıktıları ne olur sorusunu sorup, beyin fırtınası yaptık. Bunların gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini bilmek imkansız ancak önemli olan bu soru işaretlerini yaratarak hem bizlerin hem de siz okuyucularımızın ilgili konu üzerine düşünmesini istiyoruz. Gün geçtikçe aklımıza gelenleri, okuduklarımızı buraya ekleyeceğiz; sizden gelen yorumları da ekleyebiliriz.

Öyleyse gelin hem bazı gelişmeleri yazalım hem de soru işaretlerimizi aktaralım:

Soru işaretlerimizi (?n) şeklinde, yaşanan gelişmeleri (haberleri) ise ° ile aktardık.

Coronavirüs’ün makro boyutta etki yaratabilecek potansiyele sahip mikro etkileri

(?1) Sanal para – Kripto para – Dijital Para dönemi başlıyor mu?

Öncelikle; nakit para kullanımının azalması ve buna bağlı olarak kredi kartı ve kripto para kullanımının önemi artacaktır. Yaklaşık 10 yıldır gündemimizde olan ve son 3 yıldır ciddi anlamda konuşulan kripto paraların günlük yaşantımıza dahli, beklenenden önce olabilir. Bu konuda okuyabileceğiniz bazı içeriklerimiz: 1  –   2

(?2) Online Market – Eve teslimat 

Getir, Banabi, Migros Sanal Market, İste Gelsin ve benzeri teslimat uygulamaları ciddi anlamda ‘ana akım’ haline gelebilir. Yemeksepeti gibi yemek sipariş uygulamalarının aksine, bugün market teslimat servislerinin ismini bilen genç nesil bile bu hizmetten yararlanma alışkanlığına sahip değil. Hâlâ markete çıkıp ihtiyaçlarımızı alma alışkanlığına sahibiz. 2 haftalık – 1 aylık bir karantina süreci bu alışkanlığımızı değiştirmeye yeter mi?

(?3) Tüketim toplumu, otonom teslimat girişimleri 

İnsanlar karantinada olduğu için üretim ciddi anlamda duracak. Gıda başta olmak üzere birçok ürüne ulaşmakta zorluk yaşayabiliriz. Zamanında fakirlik, ambargo ve savaş gibi farklı sebeplerden yaşanan kıtlıkların nasıl bir tüketim alışkanlığı oluşturduğunu bugün ebeveynlerimizde veya daha yaşlı akrabalarımızda görmek mümkün. Bugün tüketim toplumu olarak nitelendirdiğimiz yeni neslin, üretim ve tüketim alışkanlıkları bu salgından sonra değişebilir mi? Otonom teslimat girişimleri bu fırsattan yararlanır mı? Sonuç olarak, evimize yemek veya market ürünleri sipariş ettiğimizde de kuryelerden virüs kapmak istemeyiz.

(?4) Hava kirliliği ve küresel iklim krizi/ değişikliği 

Üretimin durmasının diğer bir çıktısı ise hava kirliliğinin ve dolayısıyla küresel iklim değişikliğini azalması olacak. Çin’in Wuhan kentinde ve İtalya’da karantina öncesi ve karantina sonrasını gösteren bu haritalar konuyu oldukça iyi özetliyor.

 

(?5) Tinder, FaceTime, Skype ve çevrim içi arkadaşlık kültürü 

Evde canı sıkılan insanların Tinder ve benzeri uygulamalardan yeni insanlarla flört ederek zaman geçireceklerini, FaceTime, Skype benzeri uygulamalar ile ‘ilk randevularına çıkacaklarını’ düşünmek fazla garip olur mu? Bu bir türlü günlük hayatımıza yerleştiremediğimiz görüntülü konuşma teknolojisiyle yıldızımızı barıştırabilir mi?

(?6) Mülteci krizi, milliyetçilik akımı ve ırkçılık 

Dünyada son yıllarda artan mülteci krizi, ve belki de buna bağlı olarak geliştiğini düşünebileceğimiz bir milliyetçilik (birçokları tarafından ırkçılık diye de isimlendirilebilir) hareketi gözlemliyoruz. Bu salgınla birlikte mülteci krizi ve milliyetçilik akımı nasıl etkilenir? Avrupa’nın kapıları açmamak için oldukça meşru bir sebebi olduğunu söyleyebiliriz. Savaş bölgesinde yaşamaya devam eden insanların sağlık testleri yapılacak mı? Eğer yapılmazsa salgının bittiğini sandığımız anlarda sınırımızdan ülkemize gelmeyi tercih ederek potansiyel bir ‘risk’ oluşturabilirler mi?

(?7) Çevrim içi dersler, VR konferanslar ve genel olarak sanal eğitim

Birçok Üniversite derslerini karantina süresince online ortama taşıma kararı aldı ve konferans/paneller de salonlar yerine sanal ortamda yapılacak. Bu, zaten yakın gelecekte beklediğimiz “VR sınıflar” “VR salonlar”ın hayatımıza girmesini hızlandırabilir. Okuyabileceğiniz içeriklerimiz: 123

 

  • Kadir Has Üniversitesi eğitime ara verdi. Bahçeşehir Üniversitesi, eğitimlerine dijital ortamda devam edecek. Boğaziçi Üniversitesi erken tatile girerken diğer üniversiteler de küçük çaplı önlemler aldı. (Güncelleme: Milli Eğitim Bakanlığı 1 hafta tatilin ardından en az 1 hafta çevrim içi eğitim verme kararı aldı)
  • Wuhan’da öğretmenler ödevleri DingTalk isimli uygulama üzerinden vermeye başladı. Öğrencilerin App Store’da uygulamaya düşük puan vermesinden sonra yetkililerin Apple’a, uygulamanın marketten kaldırılmaması için özel ricada bulunması gerekti.

 

https://twitter.com/okumusokan/status/1237714942767304709

(?8) Freelance çalışmanın gücü adına 

21. yüzyıl ile birlikte hayatımıza giren freelance (ofissiz,bağımsız) çalışma biçimi, bu salgın ile birlikte bir ana akım haline gelebilir. İnsanlığın büyük bir kısmının evinden çalışması için gereken farklı geliştirmelere (çalışma alanlarının ve iş tanımlarının uzaktan çalışmaya uygun hale getirilmesi) ihtiyaç duysak da, bu tarz geliştirmelerin, normalde olduğundan daha önemli hale geldiğinin farkına varılacağını ve daha hızlı harekete geçileceğini varsaymak hayalcilik olmaz.

Freelance çalışanlar halinden memnun mu?

 

(?9) Işıksız fabrikalar göz kırpıyor 

Salgın hastalıklar nedeniyle üretim süreçlerinde otomasyon sistemlerine ve robotlaşma konusuna pozitif bir yaklaşım oldu. Çünkü işverenler ne olursa olsun işin durmasını istemiyor. Bir robotun uykuya ihtiyacı olmadığı gibi hastalık kapma ihtimali de bulunmuyor. Zaten son yıllarda artan “ışıksız fabrika” örneklerine yenilerinin eklenmesi, beklenenden daha hızlı olabilir.

 

  • Bir başka örnek ise algının reklam sektöründe ne kadar önemli olduğunu yansıtıyor. Meksika’ya özgü bir bira türü olan Corona Beer satışlarında düşüş yaşanmış. İnsanlar virüsü çağrıştırdığı için tüketmek bile istemiyor. (10 gün önceki rakamlara göre Corona markası 132 milyon pound zarara uğradı.)

 

  • Domuz gribi ile birlikte anti bakteriyel jel satışları Türkiye’de %300 artmıştı ve buna bağlı olarak sektöre yeni paydaşlar dahil olmuştu.
(?10) Hafif ırkçılıkla süslü ön yargı 

Çin’de çıkan haberler temel alındığında hasta vatandaşlara yapılan muamele ve halkın hasta insanları fişlemeye teşvik edilmesi toplumsal olarak Nazi dönemi Almanya’sını hatırlatıyor. Buna bağlı olarak Çin’in bu yaklaşımı gelecekte üzerine yapışabilir.

Öte yandan ciddi anlamda bir ırkçılığa maruz kalınmasa bile insanlar çekik gözlü bir insan gördüğünde yolunu değiştirmiyor değil. Bu duruma siyahi insanlar HIV virüsü ile maruz kalmıştı.

 

  • Tarihte Florance Nightingale öncülüğünde modern hemşirelik saygın bir meslek haline geldi. Çünkü o dönemde askerler savaş nedeniyle değil hastalık nedeniyle can veriyorlardı. 1. Dünya Savaşı ve Kırım Savaşı’nda pisliğe bağlı olarak ortaya çıkan kolera hastalığında özenli çalışması sayesinde birçok hemşire yetişti, hemşire okulları kuruldu ve modern hastanelerin temelleri atıldı.
(?11) Maske şart ama yüz tanıma teknolojisi ne olacak?

Danielle Baskin tarafından geliştirilen bu maske, virüsten korunurken telefonunuzun kilidini yüz tanıma sistemi kullanarak açabilmenizi sağlamak için tasarlandı. Ancak görünen o ki bu maskenin Çin gibi otoriter, ABD gibi ‘kapitalist’ ve ulusal güvenliğe öncelik veren ülkelerde devletin ve özel sektörün bizi kameralar aracılığı ile takip etmesini engelleyebilir.

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

#gelecekburada (@gelecek_burada)’in paylaştığı bir gönderi ()

 

  • Yine Danielle Baskin ve ortağı Max Hawkins tarafından geliştirilen QuarantineChat, karantinadaki insanların diğer insanlarla sesli sohbet edebileceği bir platform sunuyor.

 

(?12) Mail-in kitler, DNA testleri ve insanın kendi kendisinin doktoru olması 

İnsanların kurye aracılığı ile evlerine aldığı test kitleri (mail-in kit) ile kendi sağlıklarını ölçümlemesi ve telefonlarındaki akıllı uygulama ile takibini sağlaması, sağlık görevlileri ile iletişimde kalması mümkün. Bu, son yıllarda artış gösteren “DNA testi”, “genom dizileme” gibi mail-in testlerin de artışı anlamına gelebilir. Çünkü tüketici, evine sipariş verdiği bir kit ile kendi bedenini keşfetmeye alışacaktır. -Kaynak: imTolstoyevski

(?13) Evrensel sağlık sigortası – Evrensel temel gelir (UBI) 

Evrensel sağlık sigortası: Evrensel Temel Gelir, uzun yıllardır görüşülen ve robotların üretimi tamamen ele geçirdikten sonra insanların geçimlerini sağlaması için devlet tarafından herkese karşılıksız maaş vermesini benimseyen bir plan. Bu plana benzer şekilde, vatandaşların, dünyanın her yerinde geçerli sağlık sigortalarına sahip olmasıyla karşılaşabiliriz. Çünkü bugün coronavirus ile birlikte en büyük sıkıntı yaşayan ülkelerin başında özel sigorta sistemi ile tanınan ABD geliyor. Birçok ülke coronavirüs’e karşı merkezi bir önlem alırken, ABD’nin elinde böyle bir koz bulunmuyor. Evrensel Temel Gelir (UBI) ile ilgili detaylı bilgi.

Kaynak: imTolstoyevski

 

Immanuel Tolstoyevski’nin “fularsız entellik” isimli podcast serisine ve aynı isimli blog sitesine bir göz atmanızı şiddetle tavsiye ederim.

(?14) Diğer canlılar bizsiz yaşayabilir mi?

Homo Sapiens, ilk var olduğu günden bu yana, katıldığı her ekosistemi dönüştürmeyi becermiş ve diğer canlı türlerini manipüle etmiş, adapte olmak yerine kendisine adapte etmiş akıllı bir varlık. Bugün de birçok hayvan türünü, onların yaşam alanlarını sabote ederek bizimle yaşamaya alıştırmış durumdayız. Bizim yaşadığımız olumsuzluklar, diğer canlıları nasıl etkileyecek?

  • Tayland’da, bugüne kadar turistler tarafından beslenen ancak salgından sonra sokakların boş kalması sebebiyle aç kalan maymunlar sokakları istila etti.

14 Mart

(?15) Evdeki Fabrikamız: 3 boyutlu yazıcılar

Yıllardır 3B yazıcıları, “üretimin demokratikleşmesi” kapsamında sunmaya gayret ediyoruz. Çünkü evinize aldığınız bir 3B yazıcı markaların tekdüze üretimlerine, fabrikaların seri üretimlerine güvenmek zorunda kalmamanızı, evinizde kişiselleştirilmiş ve tam da ihtiyacınıza yönelik düşünülmüş ürünler basabilmenizi sağlıyor. Bugün için mimar ofislerinin, okulların, sanatçıların ve makerların sahip olduğu 3D yazıcılar aslında ev kullanımımız için de üretiliyor. Özellikle fabrikaların üretimi durduğu bir zamanda evde 3D printer bulundurmak hayati önem taşıyabilir.

Şu an için bu teknolojiye tam anlamıyla sahip değiliz ancak yakın gelecekte 3B yazıcıların yenilebilir ürünler basması da bekleniyor. Tıpkı astronotların, beklenmeyen ihtiyaçlarını karşılaması için uzaya 3B yazıcılar ile gitmesi gibi karantina sürecinde de bir 3B yazıcı çözüm olabilirdi. Bugün olmasa bile, bu karantina sürecinden sonra bunun farkına varmamız ve sonrasında 3B yazıcıların daha fazla gündeme gelmesini bekleyebiliriz.

16 Mart

(?16) “Kapıya bırak” Kargo ve Kurye Kültürü

Amerika başta olmak üzere bazı ülkelerde kullanılan “kapıya bırak” kargo-kurye kültürü henüz ülkemizde görülememişti. Almanya’daki kargo kutuları ve Zalando’nun her evi kargo noktası olarak kullanma girişimi gibi örnekler de biraz kültürümüze uzak gözüküyordu. Anadoludaki şehirlerde kargocular, teslimat yapılacak kişiyi evde bulamazsa komşuya veya mahallenin marketine bırakabiliyordu. Belki bu karantina sonrasında “kapıya bırak”, ya da Yemeksepeti’nin deyimiyle “temassız” teslimat modelini benimseyebiliriz ve bu da drone-kuryenin hayatımıza girişini daha erkene çekebilir.

Share:

administrator

1997’de Nevşehir-Ortahisar’da doğdu. Marmara Üniversitesi’nde Basım Teknolojileri eğitimi görüyor. Gazeteciliğe ve doğru bilgi alma hakkına inanan Hasan, bir Onaran olarak sosyal inisiyatifin ve eğitimin gücüne inanıyor, geleceğin nerede olduğunu araştırıyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.