2009 yılında Google tarafından geliştirilen, 2016 yılında test sürüşlerine başlayan ve halen ABD’nin farklı şehirlerinde test sürüşlerine devam eden sürücüsüz araç prototipi Waymo, Volvo ile bir partnerliğe hazırlanıyor. İsveçli otomobil üreticisi Volvo, dördüncü seviye sürücüsüz otomobiller için Alphabet’in sahibi olduğu Waymo ile birlikte çalışacak. Bu iş birliği ile Waymo’nun otonom sürüş yazılımı elektrikli bir araca entegre edilecek. İki şirket bu ortaklıkla gelecekte sürücüsüz araç sektörünü nelerin beklediğiyle ilgili bazı detayları kamuoyuyla paylaştı.
Pandemi sürecinde üretim ve satışların büyük kesintiye uğradığı otomotiv sektöründe otonom araç geliştirme çalışmaları bu ortaklıkla ileri bir boyuta taşınıyor
Yeni araç platformunun, belirli bir coğrafi bölgede veya belirli hava ve yol koşullarında tüm sürüşün üstesinden gelebileceği anlamına gelen 4. seviye otonomiye sahip olacağı biliniyor. Ayrıca, Volvo’nun kardeş şirketleri Polestar ve Lynk & Co‘nun da Waymo ile iş birliğine gideceği kaydediliyor. Volvo Car Group [tooltip tip=”Açılımı Chief Technology Officer unvan Teknolojiden Sorumlu Başkan anlamına geliyor.”]CTO[/tooltip]’su Henrik Green yaptığı açıklamada; yeni tip otonom araçların yol güvenliğini daha önce görülmemiş seviyelere çıkararak refahı artıracağını ve insanların yaşama, çalışma ve seyahat etme biçiminde devrim yaratabileceğini belirtiyor. Ayrıca Green; Waymo ile yapılan ortaklığın Volvo Cars, Polestar ve Lynk & Co. için yeni ve heyecan verici iş fırsatları yarattığına değiniyor.
Waymo’nun şimdiye kadarki stratejisi, otomobil üreticileriyle ortaklık kurmak oldu. Waymo, donanım paketinin, yazılımının ve bilgi işlem sisteminin tasarımını yönetiyor. Sonrasında Waymo Sürücüsü ile kolayca entegre olan araçlar oluşturmak için otomobil üreticileriyle birlikte çalışıyor. Bu ilişkiler büyük ölçüde araç çağırma uygulamalarına odaklanıyor ancak araçları yerel teslimat, kamyon taşımacılığı ve kişisel araç sahipliği gibi konularda daha uygun hale getirmek için özelleştirilebiliyor.
Yeni iş birliği kapsamında Waymo’nun yapay zekâ, kameralar, sensörler ve radar gibi teknolojileri geliştireceği, Volvo’nun da araçların tasarımları ve üretiminden sorumlu olacağı belirtiliyor
Waymo’nun otonom teknolojilerinin entegre edildiği ilk Volvo araçlarının ne zaman yola çıkacağı bilinmiyor. Volvo, Waymo’nun sürücüsüz araç teknolojisinde iş birliği yaptığı ilk önemli üretici değil; Alphabet’in alt şirketi daha öncesinde Fiat Chrysler, Jaguar Land Rover ve Renault, Nissan, Mitsubishi gibi önemli otomotiv şirketleriyle ortaklık gerçekleştirmişti. Bu ortaklıklarla Waymo, Haziran ayından beri ticari otonom araçların Fransa ve Japonya’daki yolcular ve paketler için nasıl çalışabileceğini araştırmak üzere çalışmalar yürütüyor.
Öte yandan Volvo’nun otonom araç sektöründe Uber ile yaptığı anlaşma geçerliliğini koruyor. Hem Volvo hem de Uber’in Gelişmiş Teknolojiler Grubu ATG(Advanced Technologies Group), dört yıllık ortaklığının hala sağlam olduğunu doğruladı. Bu ortaklık kapsamında Volvo, Uber’e otonom sürüş için tasarlanmış bir araç sağlıyor. Bu özel Volvo XC90 araçları, Uber’in kendi kendine sürüş yazılımını desteklemek için gerekli özellikler ile donatılıyor. Uber daha sonra otonom yazılım yığınını araca entegre ediyor. Geçmiş çalışmalarına bakarak iki tecrübeli şirketin bu yeni ortaklıktan önemli faydalar sağlayacağı söylenebilir.
Henüz yeni imzalanan anlaşmanın ilk adımıyla ilerleyen günlerde Waymo Driver yazılımı tamamen mobilize odaklı elektrikli otomobil platformuna entegre edecek. Waymo’nun üst düzey yöneticilerinden Adam Frost, kurulan bu önemli iş birliğinin önümüzdeki yıllarda Waymo Driver’in uluslararası arenada kullanım oranını yükselteceğini umduklarını belirtti. Kaliforniya başta olmak üzere ABD’nin birçok farklı eyaletinde sürücüsüz otomobillerle akan trafikte test çalışmaları gerçekleştirme izni alan Waymo, arkasındaki Google desteğiyle kısa sürede otonom araçlardan oluşan bir filo kurmanın yollarını arıyor.
Özellikle gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki vatandaşların şehir içi ulaşımda sınırlı seçenekleri bulunuyor. Seçeneklerin yetersizliği ve güvenlik sorunuyla ulaşım çoğu kişi için işkenceye dönüşebiliyor. Otonom araç sektöründe yapılan yeni iş birlikleriyle önümüzdeki senelerde sürücüsüz arabaları trafikte görebiliriz. Bu yenilik birçoğumuz için ulaşımda yepyeni bir döneme gireceğimizin sinyali olabilir.
Kaynak: Tech Crunch
Yazar: İpek Torunoğlu
Editör: Öykü Selen Uysal