En büyük korkularınızdan birini hayal edin. Tedavisi risk barındıran, nadir ve ölümcül olan bir hastalığa yakalandınız. Peki böyle bir durumda kaldığınızda kendinizi klonlayabilseydiniz ve doktorların vücudunuzun bu bilinçsiz karbon kopyası üzerinde tahmin yürütmesine izin verseydiniz ne olurdu? Şu anda zaten bu klonlama üzerinde çalışmalar yürütülüyor fakat fiziksel bir klon yerine bilgisayarda olan dijital bir klonunuz kullanılıyor.
Modern tıptaki gelişmeler, ölümcül ve tedavisi sancılı hastalıklarda hastalara yüksek bir yaşam kalitesi sunuyor. Kanserden kaynaklanan şiddetli ağrıyı azaltmak için kullanılan sentetik [tooltip tip=”afyondan türetilen bir ilacı ifade etmek için farmakolojide klasik olarak kullanılan bir terim”]opiyat[/tooltip]lar bu duruma örnek gösterilirken, bu durumda kullanılması gereken ilacın dozu problem olarak karşımıza çıkıyor. Her ne kadar ağrı kesiciler şiddetli ağrıları azaltıyor olsa da eğer dozaj kesin değilse ölümcül yan etkiler meydana gelerek hastanın yaşamını tehdit edebiliyor.
Deneme yanılma yöntemiyle geliştirilen dijital ikizler
Bu günlerde, ağrı kesiciler hastaların vücutlarına günlük müdahele etmeden bir ilaç bandı kullanılarak deri yoluyla uygulanıyor. Ancak, her hasta için uygun dozu bulmak zaman alıyor. Bu durum, doktorları bireysel vakalarda deneme yanılma yöntemini kullanmaya zorluyor. Deneme yanılma yöntemleri ile beraber ortaya çıkan yan etkiler ise küçük veya büyük fark etmeksizin ilaç uygulandıktan çok sonra olsa dahi reaksiyonlar başlayana kadar gözlemlenemiyor. Fakat Empa ve University of Bern’in araştırmacılarının, doktorların ve bilim insanlarının her bir hastanın simüle edilmiş vücudunun ilaçlara nasıl tepki vereceğini görerek potansiyel tedavileri test edebileceği bir insan vücudunun dijital ikizini geliştirmeleri ile ilaçlar nedeniyle ortaya çıkan yan etkiler engellenebilir. Dijital ikiz, yaşam tarzı ve yaş gibi değişkenleri de içeriyor.
“Bir avatar oluştururken, örneğin, ilacın tedavi sırasında vücutta nasıl metabolize edildiğini ve kişinin beynindeki ağrı merkezine ne kadar ulaştığını dikkate alıyoruz.” – Empa’nın St. Gallen’deki “Biyomimetik Membranlar ve Tekstiller” Laboratuvarı’nın Ekip Lideri Thjs Defraeye
Dijital ikiz, ilaç dozları verildikten sonra ortaya çıkan problemlerle baş edebilmek için gerçek hastalardan gelen psikolojik ve fizyolojik geri bildirimlerle güncellenebiliyor. Örneğin insanlar bir ilaç dozunu takiben ağrılarının veya diğer yan etkilerinin devam edip etmediğini ve ne ölçüde sürdüğünü dijital ikizlerinde güncelleyebiliyor. Bu yetenek için önemli olan etken ağrısız dönemlerin uzunluğu oluyor. Ağrı kesici kullanan insanlar için bazı günler kolay geçerken bazı günler acı verici olabiliyor. İnsanlardan gelen geri bildirimlerle bahsedilen avatar, terapiyi ayarlayabiliyor ve ileride hastanın nasıl etkileneceğini belirleyebiliyor.
Dijital İkiz Teknolojisinin Geleceğinde Bizi Neler Bekliyor?
Hâlâ gelişme aşamasında olan bu teknoloji ile özellikle sağlık hizmetlerine etkin erişimden yoksun hastalara uygulanacak olan ilaçların dozlarını doktorların dijital ikizlerini tekrar ve tekrar etkisiz hâle getirerek belirlemesiyle ölüme neden olabilecek yan etkilerden kaçınılabilir. Bu teknolojinin gelişmesiyle beraber üretilebilecek olan sensörler ile kalp atışı ve solunum hızı gibi faktörler ölçülerek dijital ikizin ilaç sonrasındaki etkileri güncellenebilir. Böylelikle ilaç kullanımından kaynaklanan yan etkilerin önüne geçebiliriz. Yakın gelecekte her bireyin kendine ait bir dijital ikizinin olduğu ve hasta üzerinde kullanılacak ilaçların öncelikle bilgisayar ortamına simüle edilmiş ikizlerde deneneceği zamanlara yelken açabiliriz.
Kaynak: Interesting Engineering