11 yaşındaki bir çocuğun ChatGPT ile RPG oyunu oluşturması internette viral haline geldi.

Bir süredir ChatGPT hakkında konuşuyoruz. Teknolojiyi ne kadar işlevsel kullanabileceğimiz üzerine kafa yorarken işin eğlencesini ‘biraz’ kaçırmış olabilir miyiz? Hoş, teknolojinin eğlence sektörü ile ilişkilendirilmesine de sıkça karşı çıkıyoruz. Bu ikisinin dengesini tutturabilmek için muhtemelen çocuk olmak gerekirdi.

Oyun tasarımcısı kimliğiyle kendini aşan ChatGPT, ilhamını ise 11 yaşındaki bir çocuktan alıyor. Sadece hayal ederek farklı evrenlere ve maceralara açıldığınız oyun, farklı senaryolar üzerinden ilerliyor. Çeşitli sektörlerde işlevsel bir yol olarak görülen oyunlaştırmanın hakkını vermek lazım. Bazen oyun direkt ana ürün haline de gelebilir.

O zaman biz de bu oyunu birlikte deneyelim ve kahramanımız (kendimiz) neler yapacak görelim.

“Sen metin tabanlı bir oyunsun”

Başlarken ChatGPT’ye bu şekilde bir telkinde bulunmamız gerekiyor. Role girmesini sağladıktan sonra çeşitli seçenekleri önümüze sermesini isteyebiliriz. İlham aldığımız içerikte Harry Potter evreni seçilmişti. Biz de konseptten uzaklaşmamak için aynı temayı tercih edeceğiz.

Belki de en mantıklısı Hogwarts’da akademisyen olmaktı…

Sihirbazlar Birliği ile çalışmak kulağa ilgi çekici geliyor. Sizin için Hogwarts’ın büyüsünde kaybolmak ya da İksir Müzesi de iyi seçenekler olabilir. A seçeneği ile yolumuza devam ediyoruz.

Heyecanın dozunu bir tık daha artırmak için Azkaban Hapishanesi iyi bir tercih olabilir.

ChatGPT şaşırtıcı derecede tutarlı olsa da bazı cevapları tatmin etmiyor. Örneğin neden Azkaban’a gitmek için Gringotts’a uğramak zorundayız ki? Eğer bir mantığı varsa da o seçeneği tercih etmediğimiz için asla bilemeyeceğiz… Neyse Portkey işimizi görecektir, her ne kadar mide bulantısı yapsa da.

Sonuçta bizi Sihirbazlar Birliği gönderiyor. İlk olarak gözlem yapıp rapor çıkarmak en sağlıklısı olacaktır. Ah bu raportörlüğün gözü kör olsun…

Diğer seçenekleri pek sağlıklı bulmadığımız için rapor edip görevimizi tamamlamak istiyoruz.

Bu kadar mıydı ya?

Aklımız hâlâ seçemediklerimizde. Paralel evrende sonuçlar ne olurdu merak ediyoruz. Neyse ki merakımızı gidermenin yolları var.

En iyisini seçmişiz diyebilir miyiz?

The Maze Runner

Oldukça eğlenceli olsa da Harry Potter bizi pek tatmin etmedi. Üstelik oyunun bir anda bitmesi ve kısa sürmesi moralimizi bozdu diyebiliriz. Bir başka seri olan The Maze Runner için de şansımızı deneyelim.

Biraz da kültür sanat…

Önce ChatGPT’nin bahsettiğimiz seriyi bildiğinden emin olmak istiyoruz. Zaten niye bilmesin ki… Üstelik seriye dair tüm detayları önümüze seriyor.

Yok biz illa anarşist olacağız.

Efendi efendi kaçmak da bir seçenekti ancak biz labirentteki düzeni değiştirmeye ant içtik.

Cesaretimiz var ancak biraz sinsilikten zarar gelmez…

Büyü şeymiş, şeker, baharat ve iyi olan her şey…
Şanlı bir final için 3,2,1…
Tamam da niye oradayız?

Oyunun bu kadar kısa sürmesini pek anlamlandıramadık. Tamam labirentin yöneticilerine saldıracağız ancak daha sonra ne olacak? Hayal gücümüzün gittiği yeri bir yapay zekâ aracının senaryolarıyla izlemek keyifli olurdu. Yine de insanlar konuşa konuşa, insanlar ve robotlar da yine konuşa konuşa anlaşır demişler. Kafamızdaki soru işaretlerini ChatGPT’ye soralım, ezberci eğitime hayır! Tabii dedikoduya da.

İçimiz parçalandı…

Bu kadar üzüleceğini tahmin etmemiştik ancak cevap bizi tatmin etti. Yine de içerikten tamamen kopmak üzereyken ChatGPT’nin de sınırlarını zorlayacağız…

Vay vay vay keşke başından temayı ChatGPT’ye bıraksaymışız.

Sence hangisini seçtik? Ya da siz olsanız hangisini seçerdiniz? Aynı zamanda siz de kendi oyununuzu oluşturabilir ya da ChatGPT’den sizin için bir şeyler seçmesini isteyebilirsiniz.

Share:

administrator

Yıldız Teknik Üniversitesi Kontrol ve Otomasyon Mühendisliği 4. sınıf öğrencisi olan Kardelen, yeni filmler ve müzikler keşfetmenin yanında teknolojik yenilikleri takip etmekten büyük keyif alıyor ve kendisine ilginç gelen şeyleri Gelecek Burada için yazıyor çiziyor, hatta bizzat Gelecek Burada'nın podcast yayınlarını yürütüyor.