Dünyadaki zamanımızı geçirme alışkanlıklarımız, gündelik faaliyetlerimiz ve mevcut kültürümüz tamamen sanal gerçekliğin içerisine çekileceğimiz bir yaşam biçimine doğru mu gidiyor yoksa 3B yazıcıların baskın olacağı, fiziki üretimin hala çok değerli olduğu ve asırlardır alışılagelmiş fiziksel hayatın ön planda kalabildiği bir yaşam biçimine doğru mu gidiyor tam olarak kestiremiyoruz ancak evleri fabrika haline getiren 3 boyutlu yazıcılar ve yazılımın gelişmesi ile birlikte her iki yaşam modeli de aynı oranda gelişiyor diyebiliriz, şu an için.
Birkaç ay önce, 3B yazıcılara fısıldayan adam başlığıyla aktardığımız içerikte; Olivier van Herpt’in 3B yazıcıları manipüle ederek farklı ham maddeler ile üretim gerçekleştirdiğinden bahsetmiştik. Şimdi biraz da maddelere fısıldayan adamlardan bahsedelim.
Massachusetts Institute of Technology (MIT)’de bulunan ve bitler ile atomların uyumunu sağlamak üzerine çalışmalar yapan Tangible Media Grup’un çalışmaları, son yıllarda pek gündeme gelmemiş olsa da gelecek için güzel birer ilham kaynağı olabilir.
2015 yılında geliştirilen Transform isimli ‘mobilya’, şekil değiştirebilen ve manipüle edilebilir nesnelerin hayatımızda nasıl bir yer edinebileceğine dair güzel bir örnek.
Meyve, oyun taşları/kartları, ofis malzemeleri ve telefon-tablet gibi nesnelere göre şekil alabilen Transform, biraz daha yazılım desteği ile telefonla uyumlu çalışarak gelen mesajları şekil değiştirerek gösterebilir veya siz bir sınava çalışırken telefonu sessize almak ve sadece X kişisinden gelen mesajı görmek isteyebilirsiniz. Bu durumda Transform’un, X kişisinden mesaj geldiğinde 2 birim yukarı çıkmasını sağlayabilirsiniz. Telefonunuzu koyduğunuz anda telefon tutucu şeklini alması, bir bıçak ve havuç ile yaklaştığınızda ise kesme tahtası şeklini alabilmesi ve buna benzer birçok örnek günlük yaşamda fark yaratabilir. Bu ürün 2015 yılında tanıtılmış ve sonrasında fazla gündeme gelmemiş. Hakkında detaylı bilgi olmadığı gibi, ne kadar son kullanıcı ürünü olduğunu da bilmiyorum ancak gelecekte bizimle iletişim halinde olacak mobilyaları hayal ederek birazcık da Transform’u örnek alabiliriz.
Luke Vink kişisel blogunda, bu ürünü geliştirme aşamasında kullandığı teknolojileri de paylaşmış. Buna göre; C++, CAD (3B tasarım) ve Hareket+film programları (After Effects, Premiere pro ve Final Cut gibi)
Takım: Luke Vink, Viirj Kan, Ken Nakagaki, Daniel Leithinger, Sean Follmer, Philipp Schoessler, Amit Zoran, Hiroshi Ishii / 2015Transform
2016 yılında yine MIT Tangible Media Grup araştırmacıları tarafından geliştirilen ve tanıtılan ve CHI 16 konferansında tanıtılan Materaible ise; esneklik, elastiklik ve akışkanlık gibi özelliklere odaklanmış bir mobilya. İnsan dokunuşu veya hareketi ile manipüle edilebilen Materiable, renkli reaksiyonlarıyla; sanat ve eğitim alanlarında katkılar verebilecek durumda.
Yine Luke Vink’in sitesine göre bu ürün geliştirilirken 3B yazıcı, C++, CAD, Devre tasarımı (Arduino vb.) ve Kinect kütüphaneleri (C++ – Microsoft Visual C++) kullanılmış.
Takım: Ken Nakagaki, Luke Vink, Jared Counts, Daniel Windham, Daniel Leithinger, Sean Follmer, Hiroshi Ishii 2016 Materiable
Yine 2015 yılında Luke Vink ve Xavi Benavides tarafından geliştirilen TARZ, diğer 2 örneğe göre oldukça farklı bir kullanım alanı sunuyor ancak faydalanılan teknolojiler ve araştırmacı ekip benzerlik gösterdiği için paylaşmak istedim.
Etkileşimli ve 3D printed bir kapı kolu olan TARZ; hastanelerde kullanılmak üzere kurgulanmış. Ziyaretçi girişi olmayan saatlerde otomatik kitlenen, izinsiz girilmemesi gereken saatlerde ise “kapı çal” hareketi yapabilen kapı kolu, doktorların hastalar için zamanlayıcı ayarlamasını da sağlıyor.
Bu ürünün geliştirilme aşamasında ise 3B yazıcı, CAD ve Arduino kullanılmış.
Çevremizde bulunan nesnelerin manipüle edilebilir, etkileşimli olmaları birçok konuda farklı kullanımlara yol açabilir. Otomatik değişen refüj, insanların veya araçların yoğunluğuna göre genişleyip-daralabilen kaldırımlar, ebeveynlerin kontrolünde değilken evdeki tehlikelerle başbaşa olan çocuklara göre kendisini değiştirebilen mobilyalar ve daha sonsuz örnek.
Görünen o ki önümüzdeki on yıllar için sahip olmamız gereken vasıflar; 3B tasarım, mekanik ve yazılım üçgeninde toplanıyor. Sanal ve fiziksel dünyanın tasarımında ve üretiminde bu üç vasfın ciddi bir rolü olacak.
MIT Tangible Media Team’in tüm projelerine buradan göz atabilirsiniz.