Video konferans uygulaması [tooltip tip=”21 Nisan 2011 tarihinde Çin kökenli Amerikan iş insanı Eric Yuan tarafından Kaliforniya’da bir iletişim teknolojisi şirketi olarak kuruldu.”]Zoom[/tooltip] ilk kurulduğu dönemde görüntülü konuşma piyasasında yeterli sayıda uygulama olduğunu düşünen yatırımcılar ticari kaygılarla şirket hisselerine yanaşmadı. Bu nedenle ilk yıllarında yatırımcı sıkıntısı çeken Zoom, ilk kez 2019 yılında halka açıldığında yatırımcısına önemli düzeyde kâr getirmeye başladı.
Pandemi sürecine girdiğimiz andan itibaren ise birçok eğitimci ve öğrenci için fiziksel sınıfların yerini Zoom görüşmeleri alırken, birçok çalışan içinse toplantıların vazgeçilmezi oldu. Şirketin kurucusu Eric Yuan, Zoom’un geçmişteki ilk kullanıcısının Stanford Üniversitesi olduğunu vurgulayarak köklü eğitim kurumlarıyla çalışma tecrübeleri sayesinde uzaktan eğitim sürecinde bu denli bir talep gördüklerini belirtiyor.
“Uzun soluklu bir planlama yapılmasının mümkün olmadığı bu süreçte insanlar altyapı teknolojisi ve tecrübesiyle çoklu telekonferanslar için Zoom’u tercih etti.” Eric Yuan
Zoom’un diğer uygulamalar Skype ya da Apple’a ait FaceTime kadar tanınan bir marka olmamasına rağmen pandemi döneminde daha çok tercih edilmesinin başlıca sebebinin kullanım kolaylığı olabileceği düşünülüyor. Kullanıcılar tek tıkla toplantılara katılabilmeleri sayesinde Zoom’u rahatlıkla kullanabiliyor. Ayrıca diğer uygulamalarda sık yaşanan bağlantı sorunları artan kullanıcı sayısına rağmen Zoom’da daha seyrek görülüyor.
Zoom’un Ardındaki Başarı Öyküsü
Genç yaşlarından beri Çin’den Silikon Vadisi’ne gitmeyi hayal eden Eric Yuan 8 kez reddedildikten sonra 9. denemesinde ABD vizesi alıp Silikon Vadisi’ne gitmeyi başarıyor. 1997 yılında, henüz 27 yaşındayken, Silikon Vadisi’nde yazılım çalışmaları yapan Yuan 2007 yılında Cisco Webex Mühendislik Başkan Yardımcısı oluyor ve maaşı altı haneli rakamlara yükseliyor. Ancak bu başarısının ona mutluluk vermediğini ise şu sözlerle ifade ediyor:
“Hiçbir sabah, uyandığımda kendimi mutlu hissetmiyordum. Ofise giderken ayaklarım çoğu kez geri geri gidiyordu.”
Cisco Webex bünyesinde sürdürdüğü önemli pozisyonuna rağmen o yıllarda iş dünyasında mutluluğu yakalayamamasının sebebi Yuan’ın vizyoner yazılım bilgisinin şirket tarafından yeterince ciddiye alınmaması olduğu düşünülüyor. Cisco video konferans ürünlerini bulut platformlara geçirmiyor ve Yuan’ın ürünü bu yönde iyileştirmelerle yeniden tasarlama isteği reddediliyor. Bu kararın ardından Yuan 2011 yılından Cisco’dan ayrılıyor. Yeni bir şirket kurması için gereken fonu ararken Zoom’un temellerini atarak kendi video konferans yazılım platformunu geliştirmeye başlıyor.
Mac veya PC için farklı sürümlere ihtiyaç duymayan Zoom; Chrome, Firefox veya Safari gibi bir tarayıcı bir güncelleme gönderdiğinde tanıtılabilecek hataları koruyan bir yazılıma sahip. En önemlisi %40 veri kaybında bile çalışabiliyor, bu da yavaş internet bağlantılarında bile yüksek performans anlamına geliyor. Yuan bu başarı stratejisini “basitlik ve kalite” ile özetliyor.
Astronomik Hisse Gelirleri
Yeni tip koronavirüs kaynaklı vaka ve ölüm sayılarının yaz aylarında, öngörülenenin aksine keskin bir artış göstermesi uzaktan çalışma ve eğitim sürecinin yeni dönemde de birçok ülkede devam etmesi yönünde kararlar alınmasına sebep oluyor.
Uzaktan eğitim ve çalışma hayatı geçtiğimiz aylarda çoğu ülkede Zoom aracılığıyla sürdürüldü. Yaşanan gizlilik ihlalleri ve güvenlik skandallarına rağmen, önceleri rakip markalar kadar tanınır olmayan Zoom en çok tercih edilen video konferans uygulaması haline geldi.
Artan rağbet ve küresel bağlamda tercih edilirliğiyle; yüz yüze eğitimin yeniden askıya alınması kararları Zoom hisselerinde görülmemiş bir artışa neden oldu. Şirket, yıllık gelir tahminini %30’dan fazla artırarak 1,78 milyar-1,80 milyar dolar aralığından 2,37 milyar-2,39 milyar dolar aralığına yükseltti.
31 Ağustos 2020 tarihli borsa verilerine göre geçtiğimiz üç ayda gelirler %355 artışla 663,5 milyon dolara yükseldi ve analistlerin 500,5 milyon dolarlık beklentilerini aştı. Kârlar 186 milyon dolara yükselirken, müşteri büyümesi 2019’un aynı dönemine göre %458 arttı.
Veri gizliliği konusunda bunca olumsuzluk yaşanırken hisse gelirlerinde böylesi astronomik bir artış endişe verici değil mi?
Güvenlik Açıkları: Zoomboming
Küresel ekonomi belirsizliğin gölgesinde olumsuz sinyaller verirken Zoom’un geçmiş güvenlik skandallarına rağmen, hisselerini görülmemiş düzeyde katlaması şaşırtıcı bir nokta olarak göze çarpıyor.
Geçtiğimiz dönemde köklü eğitim kuruluşlarının kendi veri tabanlarında barındırdıkları ve çoğu zaman ücret ya da özel izinle erişime açtıkları dersleri, şirket toplantıları, hatta devlet görüşmeleri bu platform aracılığıyla gerçekleşmeye başladı. Beraberinde hepimizde endişe yaratan gizlilik ihlalleri gündeme geldi. Zoom’un binlerce kullanıcının profil fotoğraflarını ve e-posta adreslerini sızdırdığı iddiaları aylar önce ortaya atıldı ve bu gelişmelerden sonra hakkında veri gizliliği ihlaliyle ilgili dava açıldı. Toplantıya izinsiz katılan kimseler tarafından ekran paylaşma özelliğini kullanarak yapılan Zoombombing sabotajları geçtiğimiz aylarda gündemi epey meşgul etti.
Ülkemizdeki Zoomboming Vakası
Dünya genelinde bu tür olumsuzluklar yaşanırken geçtiğimiz güz dönemi Bilkent Üniversitesi’nde yaşanan gizlilik ihlaliyle ülkemizde de zoombombing zorbalığı yaşandı.
MAN (Management) kodlu derste ekran paylaşma özelliğini kullanarak toplantıya izinsiz katılan hackerların saldırısından sonra Zoom üniversitelere ait resmi bilişim siteleri aracılığıyla toplantıya katılabilme özelliğini gündeme getirdi.
Toplantı sahiplerine (host) katılımcıların konuşma, yazma, ekran paylaşma ve hatta isim değiştirme gibi birçok özelliği kontrol edebilme yetkisi verilmesiyle yaşanan bu skandallara çözüm bulmaya çalışıldı.
Kaydediliyor Olabilirsiniz
Güvenlik şirketi Morphisec’te görev yapan birkaç güvenlik araştırmacısı, Zoom’da düzenlenen toplantıların hem ses hem de görüntüleriyle birlikte hackerlar tarafından kaydedilebildiğine dair çok önemli bir açığı keşfetti. Üstelik bu durum, yalnızca birkaç ülkeyi değil, dünya genelindeki tüm Zoom kullanıcılarını etkiliyor ve en endişe verici olansa tüm bunlar toplantıyı düzenleyen kişinin haberi olmadan gerçekleşiyor.
Zoom’a gerçekleşen saldırının nasıl yapıldığı, Morphisec’te Daniel Petrillo’nun yayınladığı videoda yer alıyor.
Uygulamaya eklenen özellikler ve uç uca şifreleme yöntemiyle yaşanan güvenlik zafiyetlerine çözüm bulmaya çalışan Zoom son olarak kafaları karıştıran bir kararla ücretsiz görüşmelerde uçtan uca şifreleme yöntemini kaldırdığını duyurdu.
Ülkelerin Zoom Politikaları
Birbiriyle örtüşmeyen adımlarından ve gizlilik ihlallerinden sonra Zoom uygulaması bazı ülkelerde veto edilmekten kurtulamadı.
Almanya
Alman gazetesi Handelsblatt’ta yer alan haberde, Alman Dışişleri Bakanlığı, gönderdiği iç yazışmada güvenlik ve veri korumasındaki zafiyeti sebebiyle Zoom uygulamasının kullanımını yasakladıklarını duyurdu.
Amerika
ABD’de de Zoom güvenlik engeline takıldı. New York City’de bulunan 1800 okulda Zoom yerine Microsoft Teams uygulamasının kullanılması kararlaştırılmasıyla birlikte yeni dönemde 1,1 milyon öğrenci uzaktan eğitime Microsoft Teams üzerinden devam edecek.
Türkiye
Ülkemizde ise MEB, Zoom gibi dijital uygulamaların gerekli tedbirler alınarak kullanılabileceğini duyurdu.
This morning, I chaired the first ever video conference Cabinet meeting.
We must all do our bit to stop the spread of coronavirus, protect our NHS and save lives. #StayHomeSaveLives
https://t.co/Eew4i0Wr5q pic.twitter.com/LkWYYnMXnq— Boris Johnson (@BorisJohnson) March 24, 2020
Birçok insan bunca güvenlik açığına rağmen devletlerin Zoom kullanmak konusundaki ısrarıyla alakalı komplo teorileri üretiyor. Pratik oluşuyla bizleri cezbeden Zoom yeterince güvenli mi konusunda emin olmak bir hayli zor gözüküyor. Evhamlı olmak kimilerine mantıksız gelebilir dijital dönüşümün böylesi hız kazandığı bir dönemde uygulamaların güvenilirliğini sorgulayabilir ve yaşanan skandallardan sonra temkinli olmakta fayda var diyebiliriz.
Çelişkilerin odağınındaki isim haline gelen Zoom’un yaşanan onca veri gizliliği ihlallerine rağmen hisse gelirlerinde astronomik artışlar yakalaması siber güvenliğimiz hakkındaki endişelerimizi artırıyor.
Yazar: İpek Torunoğlu
Editör: İrem Karaduman