ATÖLYE, UNDP ve imece ortaklığı ile gerçekleştirilen etkinlik fazlaca ilgimi çekmişti çünkü blockchain gibi çok yönlü bir teknolojinin, bugün belki de en fazla ihtiyacımız olan konu üzerinden işleneceği vaat edilmişti. Sosyal iyilik.
İlk olarak karşımıza çıkan Marina Petrovic, genel olarak teknik altyapıdan değil de blockchain’in gerçek hayat kullanım alanlarına değineceklerinden bahsettikten sonra mikrofonu imece’nin tanıtımını yapmak üzere Buğra Çelik‘e devretti.
imece’nin Incubation, Capacity Building ve Community Building isimlerinde 3 ana çalışma prensibi olduğunu anlatan konuşmacı global bir köy olan internette, blockchain sayesinde imece’nin hedefi olduğu üzere birlikte bir şeyler geliştirmenin daha da kolaylaşacağını hatırlattı.
imece sosyal meseleler etrafında bir araya gelen birey ve kurumları, yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler üretebilmesi için çeşitli kaynaklarla buluşturan bir sosyal inovasyon platformudur.
Daha sonra sahneye çıkan Engin Ayaz, blockchain’in şu an [tooltip tip=”Teknolojilerin doğma, beklenti olgunlaşma ve kabul süreçlerinin istatistiksel-grafiksel dökümü. Teknolojinin trendleri de denilebilir”]Hype Cycle[/tooltip]’ın en üst noktasında olduğunu söyledi ve bunu 5 yıl önceki 3B yazıcıların durumuna benzetti.
Marina tekrar mikrofonu aldı ve asıl sunumunu yapmaya başladı. İlk olarak blockchain’i akıllı telefona ve telefondaki uygulamaları Bitcoin, Ethererum ve diğerlerine benzettikten sonra aynı şekilde eğer blockchain Google Docs ise Bitcoin ve Ethereum word ve excel dosyalarıdır gibi basit bir anlatımla giriş yaptı.
“A technology that allows people who don’t know each other to trust a share record of events” –Bank of England
Dünya üzerinde milyonlarca insanın yasal bir kimliğinin olmadığını söyleyen Marina, bu insanlara gönderilen yardım paralarının sürekli birilerinden birilerine aktarıldığını ve bu süreçte “Komisyon –> Komisyon –> Cep –> Komisyon –> İhtiyaç sahibi” şeklinde ana paranın fazlaca azaldığını ve insanların hem uğraşlarının boşa gittiğini hem de emeklerinin çalındığını söyledi. Blockchain sayesinde (Özellikle AIDTech) insanların yardım parasını direkt olarak yardıma muhtaç kişiye gönderebileceğini ve parayı takip edebileceğini söyledi. Enerji sektöründe de fazlaca kullanılabileceğini hatırlatan konuşmacı, Afrika’da tapuların olduğu bir veritabanının çalınarak insanlara şantaj yapıldığını aktarark, bu tarz konularda blok zinciri’nin ciddi bir farklılık yaratacağını ve insanların bilgisinin manipüle edilemeyeceğini söyledi.
Marina’dan sonra, pasaportla ilgili yaşadığı bir sorun yüzünden Türkiye’ye gelememiş olan Niall Dennehy görüntülü olarak bağlanarak salona sunumunu yaptı. Konuşmasının bir bölümünü ses seviyesinin biraz düşük olması ve Niall’ın hızlı konuşmasından dolayı anlayamamış olsam da kritik noktaların tümünü yakaladığımı düşünüyorum.
Blockchain tabanlı olarak çalışan ve yardımseverlerle yardıma muhtaç insanları buluşturmayı amaçlayan AID Tech’i temsilen sunum yapan Niall, birçok insanın verdiği yardım paralarının nereye gittiğini bilmediğini söyledi.
“To bring Social & Financial Inclusion to the World’s Undeserved Population Through Digital Identity”
Blockchain’i internetin eksik/kayıp parçası olarak tanımlayan konuşmacı AID Tech’in yardım uygulaması App’in nasıl kullanıldığına dair birkaç video gösterdi.
Görebildiğim kadarıyla tamamen yardım platformu oluşturmak üzerine odaklanmış olan AID Tech, yerel işletmelerle anlaşarak, yardıma muhtaç mültecilerin ödeme yaparken AID App kullanmasını sağlıyor. Harcama yapıldığında yardımsevere “Yardımınızla 1 $ değerinde pirinç alındı” bildirimi gönderiliyor. AID Tech’I bir platform yapan kısmı ise insanların “X bölgedeki Y topluluğa yardım” başlığı açarak, gerekli açıklamaları oluştudurduktan sonra yardım toplayabiliyor olması.
Sonrasında soruları alan Niall’ın cevaplarını kaçırmış olsam da “Hangi blockchain’i kullanıyorsunuz?” sorusuna “Kısmen Openchain kısmen ise IBM Hyperledger” cevabını yakalayabildim.
Tekrar mikrofonu alan Marina, blockchain ile yapılan uygulamalardan yüzeysel şekilde bahsetti. Araştırmak isteyenler için güzel bir ipucu olabilir.
- Solar Coin
- Argen&Bee Coin
- Ürdün’de Refugees (Mülteciler)
- Hırvatistan’da Forest management (Orman yönetimi)
- Kazakistan’da Transformative Governance
COLENDI
Blockchain altyapısı kullanarak insanların sosyal medya hesaplarını baz alarak kredi skoru oluşturan bir hizmet olan Colendi’yi anlatmak üzere Furkan Kamacı çıktı sahneye.
Birçok siteyi kullanırken üye olmak gerekiyor ve bu biraz zorumuza gidiyordu. Çünkü sürekli bilgilerimizi girmek bizim için zaman kaybıydı. Google ile giriş yap, Facebook ile giriş yap gibi seçeneklerle tanıştık ve işimiz kolaylaşırken kişisel bilgilerimizin değeri bizim için oldukça fazla düştü. Colendi tarzı bir uygulamayı kullanırken de tüm sosyal medya hesaplarımızı bağlamamız gerektiği için bizim bu uygulamaya fazlaca güveniyor olmamız gerekiyor. İşte Colendi blok zinciri kullanarak bu güveni sağlamak istiyor. Hem kullanıcılar hem de şirketler için güven sağlamak isteyen Colendi, THY’den bilet alırken paranız yetişmediğinde “Colendi skoru kullan” gibi bir seçenek ile geri kalan parayı daha sonra ödeyeceğine dair THY’ye söz verebileceğinizi söylüyor. THY ise sizin Colendi puanınıza göre size güvenip güvenemeyeceğini anlayacak.
Büyük bir çevrimiçi alışveriş şirketi ve önemli bir banka ile anlaşma yaptıklarını belirten Colendi CTO’su, fake hesaplara karşı nasıl önlem alacakları sorusuna ise [tooltip tip=”Know Your Customer = Müşterini tanı. Banka ve borsa benzeri şirketlerin müşterilerin varlığını ve yasallığını ölçebilmek için resmi belgelerle desteklenmiş şekilde üyeliğinin oluşturulması”]KYC[/tooltip] formülünü sundu.
Sonrasında bir panel masası kuruldu ve 3 konuşmacı (ve yine uzaktan bağlanan Niall), katılımcılarla birlikte sohbet etmeye başladı. Bu muhteşem ortamı ve bilgi şölenini, gitmek zorunda olduğum için kaçırdım. Ancak etkinliğin genelinde konuşulanlar, anlatılanlar ve sorulan sorular beni oldukça doyurmuştu zaten.
Genel olarak oldukça fazla bilgi paylaşımının olduğu, katılımcıların da bilgili ve isabetli şekilde sorular sorduğu eğlenceli bir etkinlik oldu. İkram ve yemek konusunu da açmadan edemeyeceğim. Sanırım puanlamam istense 9.8 puan verebilirdim.