Her hafta paylaştığımız Blockchain dosyamızda Bitcoin ile ilgili haberleri sizlere duyururken en çok kullandığımız cümlelerden biri “Bitcoin’e ilgi artıyor.” oluyor. Gerçekten, biz her hafta bu cümleyi kursak da bir sonraki hafta ilginin daha da arttığını kanıtlarcasına yeni gelişmeler yaşanıyor. Bu sefer Bitcoin’in popülaritesinin arttığını tescilleyen gelişme güldürürken düşündüren cinsten.
Geçtiğimiz hafta bilgisayarları hacklenen petrol taşımacılığı şirketi Colonial Pipeline, tüm operasyonlarını durdurmak ve bilgisayar korsanlarına 5 milyon dolar değerinde Bitcoin’i fidye olarak ödemek zorunda kalmıştı. Eskiden bu tarz hacklenme olaylarında fidye Dolar cinsinden istenirdi. Ancak Siber güvenlik firması PurpleSec’e göre, 2018’den bu yana bilgisayar korsanlığı olaylarının yarısından çoğunda Bitcoin olarak fidye ödemesi talep ediliyor.
Uluslararası bilgisayar korsanlarının fidye taleplerinde artık Amerikan Doları yerine Bitcoin istemesi, dijital para biriminin kalıcı olarak hayatımıza girdiğine dair bir gösterge olarak yorumlanıyor.
Peki, siber korsanlar neden gerçekliğini ve kalıcılığını kanıtlama gereği olmayan, en prestijli ve en yüksek işlem hacmine sahip para birimi olan Amerikan Doları yerine hakkında halen “Gerçek mi, değil mi?” tartışmaları sürdürülen Bitcoin’i tercih ediyor?
Çünkü Bitcoin denetlenemiyor.
Merkeziyetsiz ve denetimsiz finansal işlem kabiliyetinden zaman zaman avantaj olarak bahsediyor olsak da Colonial Pipeline haberi gibi gelişmeler Bitcoin’in bu yönünün avantaj mı, yoksa dezavantaj mı olduğu konusunda bizleri düşündürüyor.
Transfer işlemleri kolay, hızlı ve masrafsız. Çünkü kimlik doğrulamaya ihtiyaç yok. Bitcoin aracılığıyla para aktarmak istediğinizde sadece transferin gerçekleşeceği iki “Bitcoin cüzdanı” yeterli oluyor. Denetimsizlik, bu yönden Bitcoin yatırımcıları için bir avantaj olarak görünüyor.
Fakat, son dönemde devletlerin de sıkça dile getirdikleri endişelerinde belirttikleri gibi denetimsizlik Bitcoin’in terörizmin finansmanında ve kara para aklama işlemlerinde kolayca kullanılabilmesi anlamına geliyor. Bu nedenle örneğin Binance gibi dev kripto para piyasaları, ABD’de inceleme altında tutuluyor.
Birtakım Sorular
Denetimsizliğin, yukarıda sıraladığımız maddelere bakınca dezavantajlı tarafı olduğunu da kabul etmek gerekiyor. Fakat, bazı kısımlarda denetimsizlik Bitcoin yatırımcıları için mi dezavantaj, yoksa devletler için mi; emin olmak zor görünüyor. Örneğin, terörizmin finansmanında Bitcoin kullanılmasa başka para birimleri kullanılamıyor mu? Ya da, benzer şekilde kara para aklama işlemlerinde Bitcoin’den önce başka para birimleri kullanılmıyor muydu? Bitcoin’in kullanımı yaygınlaştıktan sonra terörizm finansmanlığı, kara para aklama işlemleri gibi konularda bariz bir artış mı yaşandı?
Devletlerin asıl şikâyet ettiği “denetimsizlik” mi, “denetimin kendilerinde olmaması” mı?
Kimlik doğrulanmasına ihtiyaç duyulmayan bir transfer yönteminde kanunsuz işlemler için daha sorunsuz bir pazar ortamı oluştuğu kesin denebilir. Ancak, denetlenebilen para birimleriyle yapılan her işlem çok masummuş gibi, tüm suçu Bitcoin’e yüklemek ne kadar doğru?
Devletler bu konuda bir yaptırım uygulamaya kalkışacaksa kamuoyunda inandırıcı olmaları önemli görünüyor. Bunun için de, eğer Bitcoin’in denetimsiz oluşu “kirli finansal işlemlerde” fark edilir bir artışa sebep olmuşsa; verileri detaylarıyla paylaşmaları herkesin yararına olur denebilir.