Evren yaklaşık 12 milyar yıl önce kozmik karanlık bir çağda ortaya çıktı. Bilim insanları, Murchison Widefield Array (MWA) radyo teleskopu tarafından toplanan verilerin yeni bir analizi ile kozmik tarihte bu dönüm noktasını tespit etmeye çok yakın. Araştırmacılar, özellikle evrende baskın gaz olan nötr hidrojen sinyalini aramak için özel olarak tasarlanmış MWA’nın yeni bir konfigürasyonundan elde edilen verilerin ilk analizini “kozmik karanlık çağ” başlığı altında sundu. Bu bulgular kozmik karanlık çağların sona ermesi ve ilk yıldızların ortaya çıkmasının zamanlamasını daha da kısıtlamamıza yardımcı olabilir.
Reiyonizasyon Dönemi (EoR) olarak bilinen ilk yıldızların oluştuğu dönem hakkında çok az şey biliniyor. Büyük Patlama’dan sonra oluşan ilk atomlar elektronları bebek evreninin enerjisiyle elimine edilen pozitif yüklü hidrojen iyonlarıydı. Evren soğudukça ve genleştikçe, hidrojen atomları nötr hidrojen oluşturmak için elektronlarıyla tekrar bir araya geldi. Bu yaklaşık 12 milyar yıl öncesine kadar atomların, yıldızlar ve galaksiler oluşturmak üzere bir araya toplanmaya başladığı ana kadar evrende olanlardı. Bu cisimlerden gelen ışık nötr hidrojeni tekrar iyonlaştırdı ve yıldızlararası alandan büyük ölçüde yok oldu.
MWA’da gerçekleşen projeler gibi projelerin amacı, karanlık çağlardan gelen nötr hidrojen sinyalini bulmak ve EoR açıldığında nasıl değiştiğini ölçmek. Bu ölçüm ilk gördüğümüz yıldızlar ile bugün gördüğümüz evrenin yapı taşları hakkında yeni ve kritik bilgiler ortaya çıkarabilir. Ancak bu 12 milyar yıllık sinyale ilişkin herhangi bir fikre kapılmak, mükemmel hassasiyete sahip ölçümler gerektiren zor bir iş.
Teleskopun üstünden geçen bir uçaktan yansıyan bir FM radyo sinyali bile verileri kirletmek için yeterli. Araştırmacılar bu kirleticileri gidermek ve sinyalin içine girmek için sayısız işleme tekniği kullanıyor. Aynı zamanda teleskopun kendine özgü frekans tepkilerini de açıklığa kavuşturuyorlar. Teleskopun genişleyen kapasitesiyle bir araya getirilen bu veri analizi teknikleri, EoR sinyal gücünü yükseltiyor. Bu analiz, ikinci aşama yükseltme işleminin istenen etkilerinin çoğunu taşıyor ancak yeni analiz tekniklerinin gelecekteki analizleri iyileştireceğini de gösteriyor.
Kaynak: sciencedaily