Son yılların en çok konuşulan teknolojilerine yeni yeni elini uzatan Apple, WWDC’de VR-AR (Sanal Gerçeklik ve Artırılmış Gerçeklik) konusundaki ilk atılımını ARkit ile duyurmuş ve geçtiğimiz günlerde de otonom piyasası hakkındaki planları hakkında ipucu vermişti.
IKEA, fiziki dünya ile sanal dünyayı birleştiren AR teknolojisini kullanacağı yeni alışveriş deneyimi için Apple ile iş birliğine gidiyor.
Ne zaman çıkacağı ve adının ne olacağı henüz belli olmayan uygulama ile kullanıcılar IKEA ürünlerinin evde nasıl görüneceğini akıllı cihazların ekranından deneyimleyebilecek. Şimdilik sadece Amerika’da kullanılabilecek ve 500-600 kadar mobilya ile başlayacak uygulama üzerinde direkt satın almaya yönlendiren butonlar da bulunacak.
Bir ürün alırken insanların tereddüt etmesini istemeyen, daha kolay alışveriş deneyimi sağlamak isteyen IKEA gibi Amazon da bu tarz bir uygulamaya başladı. Ancak onlar biraz daha geleneksel yöntemi tercih etmiş. Amazon’un yeni başlattığı Amazon Prime Wardrobe ile seçilen 3 veya daha fazla ürün eve geliyor. Gelen ürünleri denedikten sonra satın almak istemeyenlerin, ürünleri 7 gün içinde tekrar kutusuna yerleştirip kapının önüne bırakması yetiyor. Anlaşmalı kargo şirketi gelip kapıdan alırken evde olmak da gerekmiyor. Prime Wardrobe ile gelen ürünlerden üçü alınırsa %10, beşi alınırsa %20 indirim hakkı elde ediliyor.
Mevcut teknolojiler ile IKEA yerleştirilebilir dekor öğeler için en iyi uygulama AR’ı seçmiş Amazon ise konvansiyonel bir yönteme başvurarak kargo zahmetine katlanmayı tercih etmiş. IKEA’nın bu digital atılımı sadece kullanıcılar açısından değil şirketler açısından da avantajlı gibi görünüyor. Dijital platformlardaki reklam potansiyelini düşünürsek IKEA avantajlı bir deneyim platformu yaratmayı tercih etmiş diyebiliriz.
Amazon’un Prime Wardrobe girişimini anlamak biraz güç olsa da kıyafet konusunda hassas olanların ya da teknolojiye erişemeyenlerin çokça tercih edebileceği bir yöntem olabilir. Kargo risklerini göz önünde bulundurursak AR’ın bu konuda da daha avantajlı olduğunu düşünüyorum.
Türkiye’de buna benzer ilk AR uygulamasını Marshall’ın, duvarı boyamadan önce renk denemeleri yapmaya imkan tanıyan Visualizer projesiyle deneyimlemiştik.
Sadece e-ticaret özelinde değil diğer birçok alanda da artırılmış gerçeklikle ilgili deneysel uygulamalara tanık oluyoruz. Yakın zamanda bir yetişkin eğlence sitesi olan PornHub’ın duyurduğu yeni projesi, geleceğin ikili ilişkileri konusunda bir miktar evhamlandırmıştı.
Mevcut AR/VR teknolojileri ile birlikte internetten satın alma alışkanlıklarımızın değişeceği sinyalini veren bu uygulamalar yakın gelecekte fiziksel mağazaların da yerini alacak gibi görünüyor. Kafa açıcı birkaç örnek vermek gerekirse; Bazı hazır giyim markalarının üzerinde çalıştığı interaktif deneme kabinleri sayesinde fiziksel mağazada kıyafet denemek için zaman kaybetmemize, hijyen sorunu yaşamamıza gerek kalmayacak ya da tamamen sanal bir mağaza içerisinde alışveriş yapabileceğiz. (Örneğin: H&M’in fiziksel mağazasına gitmek yerine AR/VR mağazasını gezip istediğimiz kıyafeti herhangi fiziksel bir müdahalede bulunmadan deneyip, satın alabileceğiz.)
Fiziksel mağazaların yerini alması muhtemel sanal mağazalar markalar için pazarlamayı destekleyici yeni yatırım kaynakları oluşturabilir. Markanın fiziksel anlamda hedef kitlesine ulaşamadığı ya da hedef kitlenin kısıtlar sebebiyle markaya ulaşamadığı yerlerde internet kafe gibi AR/VR istasyonları oluşturulabilir ve sanal mağazaların, mekanların gezilmesine olanak sağlanabilir. Beğendiğimiz ürünü bu istasyonlarda deneyip, drone ile teslim almak çok da uzak bir gelecek olmamalı, ne dersiniz?
Amazon için kaynak ve ileri okuma
IKEA için kaynak ve ileri okuma
Google için ileri okuma
