Sosyal etkileşimleri takip ve izleme süreci bilim adamlarının Ebola’dan HIV’e kadar salgınlarla başarılı bir şekilde mücadele etmek için kullandıkları, önemi kanıtlanmış bir stratejidir.

Bu strateji temel alınarak son birkaç ay içinde, birçok ülke pandeminin ölçeğine ve hızına ayak uydurabilmek adına cep telefonu uygulamaları da dahil olmak üzere çeşitli teknolojileri kullanmak için çalışmalar geliştirdi.

Apple ve Google, bu çalışmaları daha da ileri taşımak amacıyla temas izlemeye yardımcı olacak [tooltip tip=”Uygulama programlama arayüzleri olarak tanımlanan API’lar, uygulamayı diğer uygulamaların kullanımına açarak uzaktan gelebilecek veri ve bilgi taleplerinin hızlıca karşılanmasını sağlıyor.”]API[/tooltip]’lar ve işletim sistemi düzeyinde teknolojiler içeren kapsamlı bir çözüm arayışına girişmişti.

Bu arayış sonunda iki şirket ortak çalışarak küresel sağlık organizasyonlarının Covid-19 sürecini izlemelerine yardımcı olmak amacıyla Bluetooth tabanlı bir temas izleme platformu geliştirdi ve bu takip teknolojilerini şimdiden 23 ülkeye yaymayı başardı.

Apple - Google Ortaklığı: Covid-19 Temas İzleme TeknolojisiTakip sisteminin kullandığı Bluetooth Low Energy (BLE) teknolojisi 100 metreye kadar veri iletimi sağlayabiliyor ancak duvar veya benzeri bir engelle karşılaştığında bu mesafe azalabiliyor.

Bluetooth Low Energy (BLE) Nedir?

BLE’yi daha az güç, tüketim veya enerji kullanan bir Bluetooth türü olarak tanımlayabiliriz. IoT (Internet of Things) gibi iletişim ağlarını kolaylaştırmak için özel olarak geliştirilmiş çevre dostu bir Bluetooth formudur.

Oluşturulacak olan bu destek formunun gelecekte iOS ve Android işletim sistemlerinde standart bir özellik olarak da kullanılması bekleniyor.

Takip teknolojisi, merkezi bir gizlilik sistemi yerine birden fazla onay katmanı gerektiren, konum izleme yerine Bluetooth sinyalleri kullanan ve kullanıcıları anonim bir kod ile kaydederek kişisel verilerin gizliliği konusundaki endişeleri ortadan kaldırmayı hedefleyen bir girişim.

Apple - Google Ortaklığı: Covid-19 Temas İzleme Teknolojisi
Soldaki merkezi sistem diğer telefonlardan toplanan verilerin merkezi veri tabanına aktarılmasını gösterirken, sağdaki sistem Apple ve Google tarafından kullanılan ve merkezi olmayan sistemi örneklendiriyor.

“Teknolojimiz takip uygulamalarının daha iyi çalışmasını sağlamak için tasarlandı. Eğer bir kişiye Covid-19 teşhisi konulursa, bunu kamu sağlığı uygulamasında bildirip bildirmemeye kullanıcı kendisi karar veriyor. Ayrıca sistem hiçbir cihazdan konum toplamıyor ve kullanmıyor. Kullanıcıların sistemi benimsemesi başarının anahtarı olarak değerlendirildiğinden bu güçlü gizlilik korumalarının bu tür uygulamaların kullanımını teşvik etmenin en iyi yolu olduğuna inanıyoruz. ”

-Apple & Google

Apple-Google tarafından geliştirilen altyapının koronavirüs sürecini önemli ölçüde hızlandırması bekleniyor. Bu ortaklığın, dünya çapında neredeyse tüm akıllı telefonların birbirlerini algılayabileceği ve hastalığa maruz kalıp kalmama durumları hakkında bilgi paylaşabilmelerine olanak sağlayacağı düşünülüyor.

Ancak eklememiz gerekiyor ki her iki şirket de Covid-19 süreci sona erdiğinde izleme teknolojisini kapatacaklarını belirtiyor.

Sistem Nasıl Çalışıyor?

İlk olarak A ve B kişileri karşılaştığında telefonlarındaki takip izleme teknolojisini kullanan uygulama anonim kodları birbirlerine iletiyor. Bunun sonucunda kişiler birbirlerinin telefonlarında anonim olarak tanımlanmış oluyor.

Apple - Google Ortaklığı: Covid-19 Temas İzleme Teknolojisi
Kaynak: BBC

A kişisi kendisine virüs teşhisi konulduğunda uygulamada enfekte olup olmama durumunu güncelliyor anonim koduyla bu değişikliği veri tabanına iletmesi için uygulamaya izin veriyor.

Apple - Google Ortaklığı: Covid-19 Temas İzleme Teknolojisi
Kaynak: BBC

B kişisinin telefonu eşleşme kodlarını kontrol edebilmek için düzenli olarak veri tabanını indiriyor ve test sonucu pozitif olan birinin yakınlarında bulunulduğunda kişiyi uyarıyor.

Apple - Google Ortaklığı: Covid-19 Temas İzleme Teknolojisi
Kaynak: BBC

Dünyanın dört bir yanındaki ülkeler pandemi sürecini yönetmede kendi takip sistemlerini geliştirmeye çalışsa da Silikon Vadisi’nin liderlik etmeyi umduğu teknik ve sivil özgürlük sorunlarıyla karşılaşıyor. Bu sebeple ülkeler kendi takip sistemlerin de bu teknolojiyi kullanabilmek için Apple ve Google’dan onay almayı sürdürüyor.

Bu teknolojinin, pandeminin ölçeğinin üstesinden gelmeye yardımcı olmada ve dünyadaki ekonomileri yeniden canlandırmada sürecin bir parçası olabileceği düşünülse de epidemiyologlar ve teknoloji uzmanları, bu tür uygulamaların tek başına çözüm olamayacağı konusunda hemfikir.

Bir diğer yandan uygulamalar konusunda güvenlik sorunları yaşanması da kişileri bu uygulamaları kullanmaktan alıkoyabilir. Apple ve Google bu ortaklıklarında özellikle kişisel gizliliği esas aldıklarını belirtseler de bu konudaki endişeleri ortadan kaldırmak zor olabilir. Süreç boyunca bu endişeler üzerine çalışmalar yapılmaya da devam ediliyor.

[button color=”red” size=”normal” alignment=”center” rel=”follow” openin=”newwindow” url=”https://www.gelecekburada.net/ulkelerin-covid-19-appleri-guvenilir-mi-26-ulke-incelendi/”]Ülkelerin Covid-19 App’leri Güvenilir Mi? 26 Ülke İncelendi[/button]

Apple ve Google’ın bu takip teknolojisi şimdiden 23 ülkenin kullandığı uygulamanın alt yapısını oluşturuyor. Kendi takip uygulamalarını geliştiren ülkelerin bile bu teknolojiyi uygulamalarına entegre edebilmek için Apple ve Google’dan onay almaya çalıştıklarını göz önünde bulundurursak bu temas izleme teknolojisini kullanan ülkelerin sayısının artacağı aşikâr.

Kaynak: MIT Technology Review

Share:

administrator

Boğaziçi Üniversitesi Yabancı Diller Eğitimi 4. Sınıf öğrencisi olan İrem; eğitim teknolojileri ve psikolojisi, sosyal psikoloji, dil öğreniminde teknolojinin etkisi gibi alanlarda öğrenime ve paylaşıma olan ilgisiyle beraber geleceğin nerede olduğunu araştırıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir