Günümüzün en önemli hammaddesi olan veriye talep her geçen gün artıyor. Bir güzellik
merkezinin Instagram üzerinden yaptığı reklamın hedef kitlesini belirlemek ve seçim
sonuçlarını en doğru şekilde tahmin edebilmek adına kullanıcıların Facebook paylaşımlarını
veya Google aramalarını incelemek iki uç örnek. İlki zararsız görünse de, ikincisi oldukça
endişe verici olabilir. Her tıklama ile arkamızda bir iz bırakıyoruz, peki ya bu izleri birleştirip
bir sonuca varmanın mümkün olduğunu biliyor muyuz?

Pew Araştırma Merkezi tarafından yapılan bir çalışmada, Amerikada yetişkinlerin %60’tan
fazlası devlet veya şirketlerin kendileri hakkında veri toplamadığı tek bir gün geçmediğini
görüşünde. Yine aynı araştırmada, oldukça fazla kişi, toplanan geniş çaplı verinin yarar
sağlamaktan çok tehlike yarattığını belirtiyor. Vatandaşların büyük bir kısmı -ankete katılanların %50’sinden fazlası- farkında olarak veya olmayarak sundukları kişisel verilerin nasıl işlendiği hakkında fikir sahibi değil. Araştırmaya katılanların 25%’i neredeyse her gün bir gizlilik politikası sözleşmesini doğrudan kabul
ettiğini belirtirken %80’i kendi verileri üzerinde kontrol sağlayamamaktan şikayetçi.

Son günlerde Google’ın Amerika’daki birçok hastanın sağlık verilerine ulaşması büyük ses
getirmişti. Google, Facebook, Amazon gibi veriye aç dev şirketlerin tekelleştiği bu
atmosferde, bu tür haberlerle daha çok karşılacağız gibi duruyor.

Kaynak: Cnet

Share:

administrator

Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği mezunu Öykü, gastronomiye ve mutfak sanatlarına meraklı, ekonomi ve politikaya ilgili ve aynı zamanda veri çağında geleceğin nerede olduğunu araştırıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir