İnternet kullanımının bizi kültürel olarak getirdiği noktada insanların fotoğraflarına bakarak sağ veya sola kaydırıp arkadaşlarımızı veya romantik ilişkilerimizi ‘seçebiliyoruz’. Dünya üzerinde milyonlarca insanın kullandığı Tinder ve Badoo gibi flört üzerine kurgulanmış uygulamalarda tanışılan insanlarla görüşmeye devam etmek istemeyen insanların kullandığı çok etkili bir yöntem var: Ghosting (Hayalet gibi davranma, habersiz şekilde irtibatı kesme)
Sosyal medya kültürünün gelişmesiyle insanların internette tanışıp fiziksel dünyada birbiriyle uyuşamaması, daha kaba bir tabirle beğenmemesi, durumunda uyguladığı bu yöntem için İngilizce’de French exit (Fransız çıkışı) veya Irish goodbye (İrlanda elvedası) gibi terimler de kullanılabiliyor. Ancak bu terimler daha çok geleneksel dünyada, insanların bir partiden veya bir etkinlikten başka kimseyi rahatsız etmeden ayrılması anlamında kullanılıyordu. Aslında günümüzdeki kullanımı için ghosting, yani hayalet moduna geçiş, daha doğru olabilir. Zira, French exit veya Irish goodbye deyimleri bizim de sık kullandığımız ‘zengin kalkışı’ deyimini daha iyi karşılıyor.
The Guardian’da Hannah Jane Parkinson tarafından yayınlanan bir içeriğe göre; Amerika’da birçok şirkette çalışanlar ghosting yöntemiyle işten ayrılmayı tercih ediyor. Öyle ki bir şirket bu oranın %10-20’lere kadar çıktığını söylüyor. Bu sorunun altında “Sağa kaydır-sola kaydır, istediğini seç, eğer vazgeçersen de ölü taklidi yap” yönteminin günümüz gençleri için ciddi bir alışkanlık haline gelmesinin yattığını söyleyen yazar, freelance (ofissiz/bağımsız) çalışma kültürünün bu kadar gelişmiş olmasının da bu konuda önemli bir etmen olarak görülebileceğini not ediyor. Çünkü artık insanlar herhangi bir iş yerine bağlı kalmadan farklı gelirler üretebileceği birçok fırsata erişebiliyor.
“Eğer işverenler genç işçilerine aşağılayıcı davranırsa, kötü Tinder eşleşmeleri gibi, hızlı bir şekilde karşılığını bulma riskini de almalılar. Sizin için çok kötü patronlar, ama üzgünüm, siz başlattınız.
Bu konu nerelere kadar gidebilir kestirmek zor ancak artık insanların ayakkabıdan romantik partnere; filmlerden arkadaşlara kadar herhangi bir konuda sınırsız sayıda seçeneğinin olması ve bunlara -fiziksel veya sanal şekilde olması fark etmeksizin- kolayca ulaşabiliyor olması psikolojiyi ve sosyokültürel ortamı oldukça etkileyen bir detay. Zira alternatiflerin çokluğu, kişilerin hem ilişkilerinde hem iş hayatlarında anlayış veya sabır göstermeden fevri şekilde davranabilmesini kolaylaştırıyor. Bu, özellikle evlilik ve memuriyet kavramlarının ciddi bir şekilde önem verildiği bir ortamda büyüyen nesillerimiz tarafından ‘kolaycılık’ olarak nitelendirilebiliyor.
