“Kişiyi adım adım yakın çevresinden, sonra kendinden uzaklaştıran, bir süre sonra da mevcut yaşamla ilgili anıların teker teker silikleştiği, en sonunda insanın kendini dahi tanımakta güçlük çektiği nörolojik bir hastalık”
Yukarıdaki paragrafın özetlediği Alzheimer, tıpta henüz çaresi bulunmayan ve insanların gerçekten çaresiz şekilde yıllarca yaşadığı bir hastalık. Teknoloji geliştikçe bu hastalığa bir tedavi bulunmasını bekliyoruz ancak bir yandan da Alzheimer hastalarının yaşamlarını daha kolay sürdürebilmesi için uğraşmamız gerekiyor.
Tam olarak onlar için icat edildiklerini söyleyemeyiz ancak gelişen teknolojilerle beraber yapay zeka-giyilebilir akıllı nesneler ve nesnelerin interneti gibi kavramların bu insanların yaşamlarını oldukça kolaylaştırabilme ihtimali bulunuyor. Ancak Alzheimer hastalığına sahip insanlardan bahsetmeden önce teknoloji ‘hastalığına’ sahip insanlardan yani bizden bahsedelim.
Yapay zeka teknolojiyi görünmez kılacak yazımızda, gelişen makine öğrenimi-derin öğrenme kavramlarıyla birlikte yapay zekanın bizim hayatımızda yüksek bir rol oynaması ve artık bizim o an ilgimizi çekmeyen bildirimleri görmememizin söz konusu olduğundan bahsetmiştik.
Kişisel yapay zeka asistanımız, ilgimizi çekmeyen bildirimi bize göstermeyerek kendisi cevaplayacak dedik ancak bunu darken o gelen bildirimin “Bugün hava güneşli” bildirimi veya “Saat 18.00’de X yerde toplantın var” bildirimi olduğunu varsaydık. Eğer biz zaten dışardaysak yapay zeka bunun farkında olacak ve “Şu an zaten dışardayız ve kullanıcı havanın güneşli olduğunun farkında, bildirim göndermeme gerek yok” yorumunu veya diğer durumda “Şu an zaten toplantının olduğu konumdayız ve son telefon görüşmesinde “toplantıya gidiyorum” cümlesini kurdu. Yani bu bildirimi göndermeme gerek yok” yorumunu yapabilecek ve bizim zamanımızı boşa harcamamızı engelleyecek. Peki, bunun bir adım ötesinin, asistanımızın bizim için ilişki geliştirdiği bir hayat olduğunun farkında mısınız?
“X kişisinden gelen mesaj Hasan’ın ilgisini çekmiyor çünkü 3 gün önce şöyle, 1 gün önce böyle olmuştu. Ve daha önce tüm bu tarz şeylerin yaşandığı ilişkilerde Hasan, bu tarz mesajlara kısaca “:)” cevabı vermişti. Ben de aynısını yapayım ve Hasan’ı işinin başında meşgul etmeyim”
Biraz ütopik mi duruyor ne? Şu anki teknolojilerimiz aslında bunların oluşmasına uygun. Zaten Google Calendar, GPS gibi hizmetlerle; biz telefonumuza bu bilgileri veriyoruz. Telefonda bahsi geçen bir markanın, reklamının bir web sitesinde karşısına çıktığını söyleyen birçok insan bulunuyor. Yani aslında yazılımlar telefon görüşmelerimizi de analiz ediyor diyebiliriz.
Tüm bunları kabul edelim ve teknolojiye teslim olalım.
Zaten teslim olmuş durumdayız ancak ya teknoloji de Alzheimer olursa?
İşte, Peru’da Entel isimli şirket ve Peruvian Association of Alzheimer işbirliğiyle Alzheimer hastalığına dikkat çekmek için çekilen bu kısa film bize biraz fikir verebilir.
Elimizdeki bu teknolojiler ve bundan yaklaşık 5 yıl sonrasını düşündüğümüzde; erişimi olan Alzheimer hastaları için büyük bir kolaylık sağlayacağı gibi hiçbir sorunu olmayan ancak akıllı cihazlar ile %70-80 oranında bağlantılı şekilde yaşayan insanların da bir çeşit Alzheimer deneyimi yaşaması ihtimali yüksek. Büyük bir şehirde elektrikler gittiğinde ve güç kaynakları devreye girmediğinde ne tarz bir hayat ortaya çıkardı? Elektriğin de 1800’lü yılların sonuna doğru bulunan, yavaş yavaş hayatımızın bir parçası olan ve şu an farkında bile olmadığımız bir teknoloji olduğunu unutmayalım. İşte yapay zeka da hayatımıza o denli yerleşecek ki farkında olmayacağız ve eğer bir şekilde kaybedersek, bugünkü elektriği kaybedişimizden de daha acıklı bir durum olacak. Çünkü artık sadece kullanılan bir araç değil, sanal hafızamız haline gelmiş durumda.
Nesnelerin interneti (Internet of Things -IoT): Akıllı cihazların sensörler veya farklı şekillerde aldığı girdileri sadece kendileri veya toplu şekilde yorumlayabilmesine denir. Örnek vermek gerekirse: Akıllı lamba, akıllı kilitler, akıllı telefon, akıllı saat ve bunların kendi aralarındaki koordinasyon becerisi. Tüm bunlar şu an bizim yararımıza kullanılıyor ve bizim kontrolümüzde.
Alzheimer hastaları bu teknolojilerden nasıl yararlanabilir?
Bu kısmı biraz yüzeysel geçeceğim çünkü eğer derinlemesine inceleyecek olursak sayfalarca konuşmamız gerekecek.
Aslında bizim günlük kullandığımız veya kullanmak istediğimiz tüm teknolojiler Alzheimer hastaları için büyük bir nimet olarak görülebilir. Bir akıllı saat; nabzını ölçerek kişinin uyandığını fark eder ve sesli komutla kahvaltı yapması gerektiğini, bakıcısını araması gerektiğini hatırlatır veya direkt kendisi arar. Alzheimer hastası, bir akıllı lens veya akıllı gözlük sayesinde karşılaştığı her insanı tanımlayabilir ve hatırlayamasa bile gözlük tarafından bilgilendirilebilir. Akıllı ev sistemi sayesinde tuvaletin-banyonun yeri gerçek zamanlı olarak, sesli veya görsel şekilde yine kişiye anlatılabilir. İlaç saati geldiğinde, su içmesi gerektiğinde yine etrafta bunları hatırlatacak ve sensörleriyle miktarlarını denetleyebilecek herhangi bir cihaz olacaktır. Bu bahsettiğim gelecek çok da uzak bir gelecek değil. Zaten şu an bilgisayar-telefon-saat ve akıllı ev sistemleri koordineli şekilde çalışabiliyor. Birkaç yıl içinde bunların hepsi otonom araçlarla ve marketteki ekmek dolabıyla da koordineli şekilde çalışabilecek ve Alzheimer olsun olmasın milyonlarca insan tarafından kullanılacak. Umarız bu teknolojiler ihtiyacı olanlar için bir an önce erişilebilir duruma gelir.
Yazının fikir çıkış noktası: Bigumigu
İleri okuma: Automation for Alzheimer’s: How New Technology can Help Family Members with Dementia