Hepimiz hayatımızın belirli dönemlerinde resim çizmeyi denemiş, bazılarımız başyapıtlar orataya çıkarırken bazılarımız ise başka alanlara yönelmenin daha doğru olacağı çıkarımıyla yola devam etmişizdir. Artık tatmin edici eserler ortaya koyamanların üzülmesine gerek yok.
Yapay zekânın gelişmesiyle birlikte herkes yaratıcılığını kullanarak bir sanat eseri oluşturabilir. Kahverengi saçlı bir insanın yanına Alman Kurdu mu çizmek istiyorsunuz, o zaman sadece bir çöp adam ve kahverengi köpek çizmeniz yeterli! Yapay zekâ, eserin geri kalan kısımlarını internetteki görselleri kullanarak sizin için âdeta bir Picasso gibi çiziyor. Yaratıcılığınız çok iyi ancak nasıl resim çizeceğinizi mi bilmiyorsunuz? Bu durumda ise sanatçı yapay zekâ sizin çizim öğretmeniniz olmaya geliyor!
Meta araştırma merkezinde geliştirilen yeni yapay zekâ sistemi ile anlamsız şekillerden oluşan cisimler tanımlanarak anlamlı bir esere dönüştürülebiliyor. Örneğin, üç veya dört yaşındaki çocuğunuzun size anlamsız gelen çizimleri bu yapay zekâ sisteminde bir anlam kazanabilir. Aslında sistem tam olarak bunun için tasarlanmış diyebiliriz. Yapılan araştırmalara göre küçük yaşlarda sanat ile ilgilenen ve bu alana yoğunlaşan kişiler, diğer insanlara göre yaratıcılıklarını daha fazla geliştiriyor, karalama yapma alışkanlığı sayesinde yazı yazmaya daha kolay alışıyor ve aynı zamanda matematik, fen gibi dersler için problem çözme becerisini geliştiriyor.
Nasıl Oluşturulur?
Öncelikle sanat nedir? Sanat; bir duygunun, tasarımın, güzelliğin vb. dışa vurumunda, anlatımında kullanılan yöntemlerin tümüne verilen genel isim olarak biliniyor. Bu tanımdan yola çıkarak anlayabiliriz ki yapay zekâ ile sanatınızı oluşturmak için çok az ancak oldukça önemli unsurlara ihtiyacımız bulunuyor: Yaratıcılığımız ve yapay zekâ algoritması. Bu ikisini elimizde bulundurduktan sonra bir sanat eseri oluşturmak için çeşitli aşamaları tamamlamamız gerekiyor. İşe ilk önce bir taslak hazırlayarak başlıyoruz. Bunu yapmak oldukça basit, yalnızca dijital fırçamız ile renkleri değiştirerek ve bulut veya dağ çizerek bir manzara fotoğrafı oluşturabiliriz. Meta’nın geliştirme sürecinde olduğu yapay zekâya ek olarak 2022’nin başlarında tanıtılan GauGAN2 isimli bir proje bulunuyor. Beta aşamasındaki bu yazılım sayesinde yalnızca beş dakikada istediğimiz çizimi oluşturabiliyoruz.
Hayal ettiğiniz esere oldukça yakın bir sonuç elde edebileceğinizi söyleyebiliriz ancak bununla yapay zekâ tam olarak bir sanat eseri oluşturmuş olamıyor. Her ne kadar hayalinizdeki çizimi oluşturabilse de çizimleri bir sanat eserine dönüştüren ressamın duyguları ile çizime kattıkları unsurlar oluyor. Bu aşamada ise duygular olmadığı için yalnızca çizim oluşturuluyor. Buna göre, sıradaki aşama da oluşturulan çizimi duygularınızla zenginleştirmek oluyor. Bu aşama için GauGAN2 ile oluşturulan çizim temel alınıyor. İlk olarak oluşturduğunuz çizimi Google Colab Notebook’ta oluşturulan başka bir yazılıma yüklüyorsunuz. Daha sonrasında duygularınızı temsil eden mutlu, hüzünlü, karamsar gibi kelimeleri girdi olarak programa veriyorsunuz ve sonucunda yüklediğiniz çizim çeşitli değişimlere uğrayarak duygularınızı yansıtacak duruma getiriliyor. Bu iki aşamanın tamamlanmasının ardından evinizin duvarına asabileceğiniz bir sanat eseri ortaya çıkarabiliyorsunuz.
Sanatın Anlamını Bitirme Riski
Yüzyıllardır sanat toplumlar için oldukça önemli bir konumda bulunuyor. Kültürlerinden ev tiplerine kadar birçok faktör sanat tarafından etkilenerek şekilleniyor. Örneğin, Orta Çağ sanatından etkilenen Mimar Sinan’ın eserlerinin günümüzdeki yapılardan ne kadar farklı olduğunu görebiliyoruz. Bu durumdan da anlaşılacağı üzere sanat anlayaşının değişmesiyle toplum çeşitli değişikliklere uğruyor ve yenileniyor. Yapay zekânın oluşturduğu sanat ile bu değişimler riske girebilir. Eski zamanlarda Mona Lisa gibi üzerinde günlerce düşünülmüş ve altında birçok anlam barındıran sanat eserleri yerine teknoloji, daha yüzeysel eserlere sebep olabilir.
Her ne kadar sizin hayalinizdeki çizimi güzel bir esere dönüştürüyor olsa da çizim sırasında oluşturulan esere herhangi bir anlam yüklenmemiş oluyor. Bundan dolayı da derin ve anlamlı sanat eserleri yerine yüzeysel ve sadece göze hoş gözüken eserler ortaya çıkıyor. Örneğin, bir yapay zekâ eseri olmasa da mekanik bir robot kol ile yapılan Sun Yuan and Peng Yu eseri eski sanat eserlerine kıyasla oldukça basit kalıyor.
Geleceğin Ressamlarını Yetiştirecek Teknoloji
Ek olarak, yapay zekâ sanat eseri oluşturmaya yardım etmesiyle birlikte geleceğin Picasso’larının yetiştirilmesine yardımcı olabilir. Sanatın anlamını bitirme riskini de yeni ressamların yetiştirilmesi sayesinde ortadan kaldırabiliriz. Birçok kişi küçük yaşta resim çizmeyi çok seviyor ancak daha sonra yeteri kadar iyi çizmediği için potansiyeli olmasına rağmen motivasyonunu kaybederek resim çizmeyi bırakıyor. Çizimlerin yapay zekâ yardımıyla iyileştirilmesiyle birlikte küçük yaştaki kişiler motivasyonunu kaybetmeyerek devam edebilir ve sonucunda da kendilerini geliştirerek sanatçı olabilirler. Diğer bir deyişle yapay zekâ sizin ilham kaynağınız olabilir.
Teknoloji, yalnızca bir ilham kaynağı olmak yerine sanat ile ilgilenen insanlar için eğitmen görevini de üstlenebilir. Renklerin uyumu konusunda veya çizime nerden başlanması gerektiğini internetteki kaynaklardan öğrenerek Web 3.0 sayesinde sizin karşınıza bir özet çıkarabilir.
Gelecekte sanatçı yapay zekâlar sayesinde çok daha gelişmiş eserler ortaya çıkarılabilir. Hatta beyin-bilgisayar arayüzü sayesinde Neuralink gibi düşüncelerimizi anlayabilecek teknolojiler ile bir şey çizmeye gerek duymadan aklımızdakiler ile direkt olarak bir sanat eseri ortaya çıkarabiliriz. Yolda giderken dijital bir resim oluşturmak kulağa hiç de sıkıcı gelmiyor değil mi?
Kaynak: data-driven finction