Pandemi süreciyle birlikte hız kazanan teknolojik dönüşümden payını alan sektörlerden biri de otomotiv endüstrisi oldu. Otonom araçların giderek önem kazanması ve farklı alanlarda kullanılması salgın günlerinde sosyal mesafe ve sosyal izolasyon kavramlarının hayatımıza bu denli dahil olmasıyla pekişti diyebiliriz.
Bu süreçte Covid-19 test kitleri dağıtan otonom araçlardan insan temasını en aza indirmek üzere tasarlanmış otonom kuryelere kadar otonom araçların birçok farklı amaçla kullanıldığına tanıklık ettik. Kargo işlemlerimizi kolaylaştıran otonom araçlar şimdiyse yolculuklarımıza eşlik etmeye hazırlanıyor.
Local Motors tarafından geliştirilen otonom araç Olli 2.0 yalnızca otonom oluşuyla değil birçok teknolojiden faydalanılarak üretilmesiyle de dikkat çekiyor. 3B yazıcı kullanılarak neredeyse yarısı geri dönüştürülebilir malzemeden üretilen yapay zekâ destekli Olli 2.0, otonom sürüş deneyiminde makine öğrenimi ve nesnelerin internetinden yararlanıyor.
Birçok yıkıcı teknolojiyi bünyesinde barındıran Olli 2.0, geleceğin akıllı ulaşım sistemlerine zemin hazırlıyor. Akıllı ulaşıma ek olarak %94’ü insan faktörü sebebiyle ortaya çıkan kazaların önlenebilmesi, toplu taşımanın yaygınlaştırılmasıyla trafikte geçen sürenin azaltılması, engelli bireyler için ulaşım olanaklarının geliştirilmesi ve yol/ otopark inşaatının azaltılmasıyla çevre koruma politikalarının uygulanabilir hale getirilmesi hedefleniyor. Otonom araçlarının her bir parçasını kendi bünyesinde mini fabrikada üreten şirket, erişilebilirliği ve sürdürülebilirliği ön planda tutuşuyla birçok üretici firmadan ayrılıyor.
360 derece sensör sistemiyle donatılan Olli 2.0, hem yazılımsal hem de fiziki açıdan son derece güvenli bir sürüş deneyimi sunuyor. Uzaktan takip teknolojisi sayesinde otonom sürüş için özel olarak geliştirilen mobil uygulamayı kullanarak 8 kişilik kabin içerisinde yerinizi ayırtabiliyorsunuz.
İlk olarak Washington’da bir şirket kampüsünde test sürüşlerine başlanarak gerçek şehir ulaşımı koşullarında nasıl bir sürüş deneyimi sunacağına dair veri toplanan Olli 2.0, bu kez 2021’in bahar aylarında Toronto sokaklarında yolcularını taşımaya hazırlanıyor. İlk olarak West Rouge – Rouge Hill GO Station noktaları arasında test edilmesi planlanıyor.
Şimdilik tüm yolcu kapasitesinin dolu olduğu durumlarda yalnızca 40 km’lik bir yolculuk sunabiliyor olsa da 1,5 saatlik sarj süresinin artırılması, yazılımsal ve fiziksel iyileştirmelerin yapılmasıyla Olli 2.0 yakın gelecekte toplu taşımada en yaygın olarak kullanılacak araçlardan biri olmaya aday gözüküyor. Bu teknolojik girişim aynı zamanda, yıkıcı teknolojiler mesleklerimizi elimizden alabilir mi endişelerine bir yenisini ekleyebilir.
Tüm bu endişeler bir yana geleceğin akıllı şehirleri bağlamında otonom servis araçları günümüzün en önemli sorunlarından biri olan trafiğe bir çözüm sunabilirse ulaşımda önemli bir çözüm kaynağı olabilir. Olli 2.0 kurumlar bazında şirketler ve okullarla ya da Uber benzeri bir ulaşım olanağı olarak bireylerle anlaşma sağlayarak yaygınlığını artırabilir. Olli 2.0 ve benzeri otonom araçları tıpkı otobüs, metro ya da metrobüs gibi bir ulaşım aracı olarak benimsediğimiz günleri sabırla bekliyoruz.
Kaynak: Webrazzi, Techcrunch