Kablolu veya kablosuz bağlantılar sayesinde aradaki mesafenin bir hayli azaldığı; evrensel olan dilin artık sadece İngilizce değil aynı zamanda; spor, yazılım ve benzeri birçok sosyal etkileşim olduğu dünyamızda yapay zeka, sanal gerçeklik ve blockchain gibi teknolojierin de hayatımıza dahil olması ile birlikte sınırlar daha da inceliyor, farklılıklar daha da azalıyor.

Artık İngilizce’nin ikinci bir dil olarak değerlendirilemeyeceği günümüzde, insanların en az iki dilli olarak yaşaması iş hayatından sosyal etkileşime, eğitimden modaya birçok günlük yaşam tecrübesini direkt olarak etkiliyor. Her ne kadar yapay zeka sayesinde simültane çeviri teknolojileri gelişiyor olsa da en azından bir 10 yıl daha farklı dil bilmenin iş hayatında ciddi etkileri olacağı aşikar. İş hayatı bir kenara, farklı dillere vakıf olmanın insan beynine olumlu etkisi de biliniyor.

Tıpkı Naja Ferjan Ramirez’in TedX konuşmasında bahsettiği gibi, bebeklerin dilleri algılamaya başladıkları 10. aydan itibaren farklı diller duyma ve öğrenme gibi bir yetisi bulunuyor. Bu yüzden; evde farklı dillerle etkileşim kurulması bir çocuğun iki dil ile büyümesini sağlayabilir. Öyle ki, Ferjan Ramirez; 14 yaşındaki çocuğun evinde konuşurken Slovanca ve İngilizce kelimeler kullanarak bir cümle kurduğunu ve bu cümledeki gramatik yapının kesinlikle doğru olduğunu söylüyor. Aynı çocuk, okulunda hiçbir öğretmenin slovanca bilmediğini farkında olduğu için kelimeleri karıştırmıyor ve saf İngilizce konuşabiliyor. Böylece, konuşmacı, “iki dil bilen insanlar sürekli kelimeleri karıştırıyor” iddiasını da reddederek, bunun bir karıştırma değil “en iyi cümleyi kurmak için en iyi kelimeyi seçme” yetisi olarak değerlendiriyor.

Bugün Jared Wall ve birkaç arkadaşı ile birlikte başlayan Turklish akımına yüzlerce insan dahil olmuş durumda.

Bugün geliştirilen birçok teknolojinin direkt olarak İngilizce olarak piyasaya sunulduğu gerçeği; İngilizce konuşma yüzdesi oldukça düşük olan ülkemizde (80 ülke arasında 62. Sıradayız) bile bu adaptasyonun bir şekilde sağlanacağını ve önce İngilizce sonra diğer dilleri öğrenmeyi daha da kolaylaştıracağı düşünülebilir. Zira 3B yazıcılar, yapay zeka, sanal gerçeklik ve blockchain gibi teknolojilerin hem geliştirme aşamasındaki paylaşım ekonomisi hem de kullanım ortaklığı; çok dilli insanların gerekliliğini artıracak ve dil öğrenimine ciddi bir katkı sağlayacaktır.

Bugün yazılım dünyası büyük bir ivme ile genişlerken; insanların birbirine yardımcı olduğu Github, Producthunt, Patreon, Kickcstarter gibi platformlar sayesinde hem dil öğrenme programları seviye atlıyor, hem bu programların alternatiflerine kavuşabiliyoruz hem de yaşanan etkileşim sayesinde İngilizce kullanım oranı artıyor. Bu, birilerine Türkçe öğretirken başka bir dil öğrenebileceğimiz anlamına da geliyor.

Bunu daha iyi kavrayabilmek adına Facebook örneğini verebiliriz. İnternetin Türkiye’ye gelmesinin yaklaşık 15. Yılında hayatımıza Facebook, Twitter gibi ‘paylaşım’ platformları girmese bugün babalarımızın, annelerimizin internet kullanım alışkanlığı asla olmayabilirdi. Ancak Facebook; yeri geldiğinde Okey gibi oyunlarıyla, yeri geldiğinde FarmVille ile yeri geldiğinde ise Etkinlikler özelliği ile insanları kendisine çekmeyi başardı ve bu yepyeni bir internet ekosistemine önayak oldu. Günümüzde yıkıcı olarak gördüğümüz 3B yazıcılar, yapay zeka, blockchain ve sanal gerçeklik gibi teknolojiler de tıpkı böyle bir etki yaratarak, yaşayan tüm nesillerin ekosisteme dahil olmasına ve katkı sağlamasına olanak verecek. Çünkü tüm bu saydığımız teknolojiler tıpkı elektrik ve internet gibi tüm sektörlerin kullanmak zorunda olacağı bire altyapı haline gelecek.

Ev asistanı Google Home sayesinde ilk kelimesi Google olan bu çocuk, tüm uzun paragraflarımızı kısaca özetliyor aslında. Teknolojiler yeni bir kültür yaratır; ve bu kültürlerin değişim ivmesi son yüzyılda bir hayli arttı. Çünkü biz çağımızı “iletişim çağı” olarak nitelendirdik ve iletişim, dönüştürür.

 

Share:

administrator

1997’de Nevşehir-Ortahisar’da doğdu. Marmara Üniversitesi’nde Basım Teknolojileri eğitimi görüyor. Gazeteciliğe ve doğru bilgi alma hakkına inanan Hasan, bir Onaran olarak sosyal inisiyatifin ve eğitimin gücüne inanıyor, geleceğin nerede olduğunu araştırıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir