Wunderman Thompson Intelligence tarafından hazırlanan raporda 2022 yılında beklenen trendler derlendi. 10 farklı alanda toplam 100 farklı trendin yer aldığı raporu her hafta birlikte inceliyoruz.
Raporda yer alan 10 farklı alan şöyle:
- Kültürel Trendler
- Teknoloji ve İnovasyon
- Seyahat ve Konaklama (İlgimizi çok çekmediği için bu başlığı atlıyoruz)
- Markalaşma & Pazarlama
- Yiyecek & İçecek
- Güzellik ve Kişisel Bakım
- Perakende ve E-ticaret
- Lüks ürünler
- Sağlık
- İş Dünyası
Geçtiğimiz hafta Teknoloji ve İnovasyon başlığını incelemiştik. Bu hafta ise Markalaşma ve Pazarlama başlığına odaklanıyoruz.
İçimizin dışımızın reklam olduğu bir dönemdeyiz diye düşünüyorsan, daha hiçbir şey görmedin diyebiliriz. Gelir modellerinin tamamen reklamlara bağlı olduğu bir döneme giriş yapıyoruz, kemerlerini bağla.
1. Brandalism
Markaların sürekli yeni ürünler almamızı teşvik eden üretim stratejileri ve tercih mekanizmamızı etkilemek içiniçin hazırladıkları reklam stratejileri, dünyamızın her geçen gün daha fazla yıpranmasına sebep oluyor.
İklim aktivistleri, üreticilerin reklamlarını değiştirerek iklim krizine dikkat çekiyor ve büyük şirketleri bu konuda harekete geçmeye ‘teşvik’ ediyor. 2022 yılında, aktivistlerin tasarladığı yaratıcı ve dikkat çekici billboard reklamları ile “brandalism” kavramına ve Brandalism, Badvertising ve Adfree Cities gibi topluluk isimlerine daha sık rastlamamız söz konusu olabilir.
Yani, 2022 yılında büyük şirketlerin reklamlarla dünyamızı ne yönde şekillendirdiğini gösteren reklamları bolca göreceğiz.
2. Birlikte Yaratıcılık
Wunderman Thompson Intelligence’ın “Into the Metaverse” araştırmasına göre, ABD, Birleşik Krallık ve Çin’de yaşayan Y ve Z kuşağının %72’si yaratıcılığın doğrudan teknolojiye bağlı olduğuna inanıyor ve %92’si teknolojinin yepyeni bir yaratıcılık dünyası sunduğunu düşünüyor.
IMVU platformundan bir görsel
Snapchat’e göre; insanlar, başka insanların severek takip edeceği içerikler yerine, başka insanların kullanarak farklı şeyler üretebileceği içerikleri ortaya koymak istiyor. Bu, “birisinin içeriği ile başka bir içerik üretme” durumu zincirleme şekilde ilerleyerek, herkesin haz duyduğu bir paylaşım kültürü oluşturuyor. İnsanlar, birbiriyle gerçekten bir şeyleri “paylaşmış” oluyor.
Yeni nesil sosyal etkileşim ağı IMVU’nun CEO’su Daren Tsui “Platformumuzda 200.000’den fazla içerik oluşturucu var. Bugüne kadar kataloğumuzda 50 milyon oyun için nesne ortaya çıktı” diyor Tsui, “bunların neredeyse tamamı kullanıcılar tarafından oluşturuldu. Sadece %0,001’ini biz ürettik; geri kalan her şey kullanıcılar tarafından gerçekleştiriliyor.”
IMVU influencer marketing ve gelir yaratma gibi kavramları arka planda tutup tamamen yaratıcılığa odaklanarak bir sonraki dijital çağ için “yeni statü sembolü” iddiasıyla boy gösteriyor. Kullanıcılar platforma girdiklerinde para kazanmayı değil, içerikleriyle fark edilmeyi önceliklendiriyor.
Bu gelişmeler, 2022 yılı ile birlikte geçim derdini bir kenara bırakıp Antik Yunan çağında olduğu gibi sanal dünyada oturup bilim, sanat ve felsefeye odaklanabileceğimiz anlamına geliyor. Ama bilin bakalım ne eksik? Evet, ekonomik refah.
3. Süper Takipçiler (Superfollowers)
Sosyal ağlarda takip ettiği insanlara/yayınlara maddi destekte bulunan takipçilere “süper takipçi” diyoruz.
2021 yılı, birçok sosyal medya platformunun, herhangi bir 3. parti platforma ihtiyaç duymadan ‘bahşiş verme’ özelliğini sunduğu veya sunacağını açıkladığı bir yıl oldu. Bu özellik sayesinde takipçiler, beğendikleri hesaplara kolayca maddi destekte bulunabiliyor. 2022 yılının, “buy me a coffee” (bana bir kahve ısmarla) kültürünün benimsendiği ve okuduğumuz, takip ettiğimiz herkese bir miktar destekte bulunduğumuz bir yıl olmasını bekleyebiliriz. Gelecek Burada’nın öğrenci yazarlarına kahve ısmarlamak için sabırsızlıkla beklediğini biliyoruz!
2021 Nisan ayında Tumblr, Eylül ayında ise Twitter çeşitli miktarlarda bahşiş verme özelliğini getirmişti. Instagram’ın da bu özellik üzerinde çalıştığını ve çok yakın zamanda aktif hale getireceğini de biliyoruz.
4. Markalı Sanal Dünyalar
Metaverse, Play-to-earn ve AR teknolojisinden sıkça bahsederken, biraz ipin ucunu kaçıran reklam endüstrisinin bize Endonezya ligi formaları gibi bir dünya bırakması ihtimalinden dolayı ise gözümüze uyku girmiyor. Bu reklam dolu sanal dünyaları ilk olarak oyunlarda deneyimleyeceğiz gibi görünüyor.
Technavio’nun 2021 raporuna göre, oyun içi reklam pazarının 2021 ile 2025 arasında 3.54 milyar dolar büyümesiyle birlikte, markalar reklam dolu sanal dünyalara sahip oyunlara gözü kapalı atlıyor.
Ralph Lauren, Nike, Vans ve Hyundai gibi markalar Roblox’ta; Adidas, Atari ve Samsung gibi markaların Decentraland’de yer almaya başladıklarını görüyoruz. Yeni yılda, birçok markanın sanal dünyalara gireceğini görmemiz olası. Beni geceleri uykusuz bırakan asıl soru işareti ise “Kobiler ne zaman böyle bir adım atmak zorunda hissedecek acaba?” oluyor. Çiğ köftecimizi metaverse’te görmek ve kripto para ile ödeme yapmak oldukça ilginç bir his olacak.
5. Müdürsüz Markalar
Böyle farklı bir başlık attığımıza bakma, aslında “Merkeziyetsiz Organizasyonlar” dememiz gerekiyordu ancak raporda “headless brands” demeyi tercih etmişler. Madem onlar farklı bir terim kullandı, biz de müdür aşkımızı pekiştirelim.
2022’nin “kripto para alayım, bir şirketin kararlarında oy hakkını elimde bulundurayım” yılı olması bekleniyor. Daha önce burada da bahsettiğimiz gibi, merkeziyetsiz otonom organizasyon yani DAO kavramının oldukça fazla ön plana çıkacağı ve topluluk tarafından yönetilen, biraz da “parayı veren düdüğü çalar” prensibine göz kırpan yeni şirketleri sıkça duyacağımız bir yıl olacak. Bu konuyu kelimelerle daha fazla uzatmak yerine şu linki buraya bırakmak tüm soru işaretlerini cevaplayacaktır.
Linkte de gördüğün gibi, Decentraland oyunundaki tüm kararlar, topluluğun verdiği oylar ile alınıyor. Oy vermek için ne gerekiyor? Ya elinde oyunun tokenini bulundurmak gerekiyor ya da arsa/bina sahibi olmak gerekiyor.
6. Coşkulu Reklamlar
Rapora göre, 2022 yılında markalar daha mutlu-coşkulu reklam stratejilerine yönelecek. 2 hafta önce yine bu raporu kaynak göstererek markaların “sınırsız pozitifçilik” oynamayı tercih ettiğine yer vermiştik. Bu pozitivizm akımına özellikle TikTok’ta sıkça rastlayacağız.
Flamingo Group tarafından yapılan bir araştırmaya göre TikTok kullanıcılarının %73’ü uygulamaya giriş yaptıktan sonra kendilerini daha mutlu hissediyor.
Markaları, mutluluk duygusuyla eşleştirmek pazarlama disiplinin 1. kuralı olmaya devam edecek gibi görünüyor.
Çok mutlu hissettiğimiz bir anda depresyon ilacının aklımıza gelmesi, girip hemen sipariş vermemiz çok tatlı bir senaryo olurdu…
7. Yenilenebilir Markalar
Sürdürülebilirlik anahtar kelimesi, metaverse kadar ön plana çıkmayı başaramamış olsa da son 2 yılın en çok kullanılan pazarlama öğelerinden birisi olduğunu söylemek mümkün. Özellikle kurumsal pazarlamanın yıldızı olmayı başardı.
Geçtiğimiz yıl başlayan “plastik bardak yerine karton bardak”, “tek kullanımlık pipet yerine bambu pipet” gibi pazarlama hamleleri bu yıl “daha basit, daha sürdürülebilir internet sitesi” gibi söylemlerle bir adım daha ileriye gidecek.
Tabii, artık karbon-nötr olarak hareket etmek de pek yeterli kalmıyor. Verdiğimiz zararı sıfıra indirdikten sonra pozitif etki etmeye de başlamamız gerekiyor. 2022, markaların pozitif etki vaadiyle karşımıza çıktığı bir yıl olabilir.
- Şirketlerin Yeni Manifestoları
Dünya çapında 1.6 milyon çalışanı bulunan Amazon, yayınladığı yeni manifestoda “Liderlik Politikası” kısmına “Dünyanın en iyi işvereni olma gayreti” diye bir madde ekledi. Google ise evden çalışma kültürüne ithafen “Aileyi işin önüne koymak normaldir” ve “Yorgun olduğunu söylemek normaldir” gibi detaylar ekledi.
Özellikle tekelleşme, takım içi istismar gibi konularla da adı sıkça anılan bu şirketler bu yıl ‘muhteşem’ olmayı deneyecek.
9. Rüya Reklamları
Targeted Dream Incubation (TDI) ismi verilen rüya reklamcılığı gün geçtikçe daha ciddi bir düzleme oturuyor. Sigara gibi zararlı alışkanlıklardan kurtulmak için de tercih edilebilen bu yöntem genelde müzik gibi dış efektler ile beyni yönlendirmeye odaklanan bir ‘bilim dalı’ olarak lanse ediliyor.
Ocak 2021’de Molson Coors, Harvard Üniversitesi’nden rüya psikoloğu Deirdre Barrett ile iş birliği yaparak, izleyicilerin etkileyici dağ manzaralarında geçen hoş rüyalar görmelerini sağlamak için Coors Big Game Dream filmini hazırladı.
ABD’li pazarlamacıların %77’si önümüzdeki üç yıl içinde rüya teknolojisini reklam amaçlı kullanmayı planladıklarını söylüyor.
TDI pazarlamanın, doğal gece belleğimize müdahale ettiği bilinmekle birlikte, daha sorunlu noktalara taşıyabilecek yeni projeleri tetikleme ihtimali de bulunuyor. Örneğin, 2018’de Burger King’in Cadılar Bayramı için çıkardığı “kabus” isimli burgerin gerçekten kabusları tetiklediği klinik olarak kanıtlanmış ve bu ‘TDI çalışması’ 40 uzman insanın protesto imzası toplamasıyla birlikte iptal edilmişti.
Yeni yılda gözümüzü çevirdiğimiz her yerde reklamlarla karşılaşacak olmamızı kabullenmeye başlamıştık ancak rüyada da reklam görme fikri karabasan gibi omuzlarımıza yüklendi bile.
10. Artırılmış Reklamlar
Artırılmış gerçeklik (AR) teknolojisi yavaş ama emin adımlarla hayatımıza giriş yapıyor. Tüketiciler markalarla etkileşim için artırılmış gerçeklik teknolojisine sıcak baktığını belirtiyor. Şu anda sürekli AR kullanan 1,5 milyar insan bulunuyor ve Statista’nın Ağustos 2021 araştırmasına göre bunun 2025 yılına kadar 4.3 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor. Ericsson’un Temmuz 2021’de yaptığı bir ankete göre, tüketicilerin %70’i daha fazla AR reklamı görmek istediklerini söylüyor.
Bu haftanın trendler raporu da böyleydi. Birkaçını “kesin yaşanır bu” tepkisiyle okumuş olsak da, birçok maddenin çok yakın zamanda hayatımızda bir yansımasının olması beklenebilir. Önümüzdeki hafta yepyeni 10 trend ile görüşmek üzere.