Yapay zeka ve robotların bir gün yönetimi ele geçirip, insan ırkını kılıçtan geçireceği; hayatta kalanları işkenceler ile bezdireceği ve geri kalanlarımızı ise köle olarak yaşatacağını düşünmüyor değiliz. Bunlar bir gün olur mu olmaz mı bilemeyiz ancak yapay zeka özelinde, bugün dikkat etmemiz gereken altı gerçek tehlikeyi MIT Technology Review bizim için sıralamış.
- Kendi kendine kaza yapan araçlar
2018 yılını Uber’in otonom aracının yaptığı kazayı konuşarak geçirdik. Sonradan yapılan değerlendirmelere göre bu kaza oldukça basitti ve olmaması gerekiyordu.
Ford, General Motors gibi köklü araba üreticilerine eklenen Uber gibi yeni girişimlerle birlikte tüm şirketler otonom araç teknolojisini bir an önce ticarileştirmeye çalışıyorlar. Bu sektörün ilk girişimlerinden olan ve Google tarafından satın alınan Waymo da ilk kez otonom taksi servisini başlatan şirket oldu. Ancak Waymo’nun araçları bile bazı sınırlara sahip ve her yerde tek başına ilerleyemiyor.
Bu teknolojinin heyecanlandırıcı birçok özelliği bulunması, biraz da acele etmemizi sağlıyor. Bu yüzden, 2019 yılında otonom araçlara bağlı bir veya birden çok kaza görme ihtimalimiz bir hayli fazla, diye belirtmiş Technology Review yazarları ancak insanlara bağlı kazalar ile oranladığımızda yılda 1-2 kazanın aslında pek de göze batan bir şey olmaması gerektiğini savunmak da mümkün.
- Siyasi manipülasyon botları
Facebook’un Cambridge Analtyca skandalını duymayan kalmadı. Rusya’nın Amerika’nın seçimlerine nasıl müdahale ettiğini biz de burada anlatmıştık.
Yapay zeka, insanları analiz etme konusunda her geçen dün daha iyi bir aşamaya gelirken siyasi güçler bu imkanı sonuna kadar kullanmak istiyorlar.
Türkiye’deki yerel seçimler ve Güney Afrika ile Nijerya’daki seçimlerde bu ‘sorunla’ karşılaşma ihtimalimiz var. Ayrıca 2020’deki Amerika seçimleri için de çalışmalar başlamış olsa gerek.
- Savaş değil barış için
2018 yılında DARPA’nın askeri projelerinin Google, Amazon ve Microsoft gibi şirketlerin çalışanları tarafından hoş görülmediğini aktarmıştık. Birçok şirket ve çalışan, yapay zekanın savaşlar için kullanılmaması gerektiğini düşünüyor.
Ancak tabii ki ismini saydığımız bu şirketler yapmayacak olsa da DARPA gibi büyük bir kurum, istediği projeyi hayatı geçirmenin bir yolunu bulacaktır.
- Gözetleme sistemleri
Yapay zekanın görüntüleri anlamaya başlaması güvenlik kameraları ve akıllı cihaz kameraları ile çevrelenmiş hayatımız olduğu gerçeğiyle birleşince, tüm hayatımızın görüntülendiğini ve analiz edildiğini reddetmek de biraz mantıksız.
Devletin ulusal güvenlik, özel sektörlerin ise kişiselleştirilmiş hizmet vaadiyle ‘dayattığı’ yüz tanıma teknolojileri Çin’de halihazırda birçok alanda kullanılıyor olsa da henüz Türkiye’de kullanıldığına tanıklık etmedik. Bilgisayarlı görme sistemlerinin bir insanı tanıyabilmesi için yüzünü görmeye gerek duymaması ise bir başka korkutucu nokta.
2019, sadece bizlerin değil, duygularımızın ve düşüncelerimizin de görüntülenebileceği bir yıl olacak. Okullarda, marketlerde ve yaşamamızın birçok noktasında mimik ve jestlerimiz, duygularımız analiz edilerek gerekli reklam ve strateji çalışmaları yapılabilecek.
- Sahte görüntüler
GAN (Generative adversarial networks) sayesinde, iki nörol ağın birlikte çalışması mümkün. 2018 yılında karşımıza çıkan, porno filmlere dilediğimiz insanın yüzünü ekleyebilme özelliği, siyasilerin sahte konuşma videoları ve dilediğimiz gibi dans ettiğimizi gösteren sahte videolar da bu sayede karşımıza çıkabiliyor.
2019 yılı bu sahte videoların daha fazla karşımıza çıktığı ve bunlara karşı önlemlerin alınacağı bir yıl olacak gibi duruyor. Burada bahsettiğimiz uygulama buna bir örnek. DARPA da bu konuda bir çalışma yürütüyor.
- Algoritmik ayrımcılık
Günümüzde bir hayli azalmış olsa da ırkçılık ve ayrımcılık konusunda insanlık hâlâ ‘acınacak’ durumda. Yapay zekaların da insanlardan öğrenerek kendisini geliştirdiğini göz önüne aldığımızda makinelerin bu kadar ırkçı olduğuna şaşırmak pek de mümkün değil.
Daha önce bahsettiğimiz gibi siyahi insanlar yapay zeka tarafından oldukça ön yargılı karşılanıyor. Öte yandan kadın erkek ayrımcılığı da karşımıza çıkan sorunlardan birisi.
Sektördeki kadınlar ile siyahilerin artması ve 2020’deki The International Conference on Machine Learning’in Afrikalı araştırmacıların vize sorunları yaşamasından dolayı Etiyopya’da düzenlenecek olması bu durumu yakın gelecekte değiştirebilir. Ancak bu kadar ‘ekstra çaba’ gerektiriyor olması da hâlâ bizim utanmamız gereken bir gerçek olarak önümüzde duruyor.
Kaynak: TechnologyReview